Ramazan28

|
|||||
|
|
|
|
|
|
04.42 | 06.09 | 12.57 | 16.36 | 19.34 | 20.52 |


Günümüz insanının en büyük problemlerinden biri kendisiyle baş başa kalamamasıdır. Günlük koşuşturmalar, basit dünyevi telaşlar, bitmeyen dedikodular, televizyon ve bilgisayar başında geçirilen zamanlar vs… İşte böyle bir zaman ve ortamda kendimizle ve Rabbimizle baş başa kalabileceğimiz müstesna bir zaman dilimi itikaf. Dünyalık bütün meşgalelerimizi bir tarafa bırakıp bir caminin köşesine çekilip huzur-u kalp ile tefekkür ve tedebbür edip Kadir Gecesini böyle bir halet-i ruhiye ile karşılamanın tam zamanı.
Sözlükte "ibadet veya başka bir gaye için bir yerde kendini tutmak, kalmak; insanlardan tenha bir yerde kalmak, bir şeye bağlanmak" gibi anlamlara gelen itikâf, dinî bir kavram olarak, ibadet niyetiyle ve kurallarına uyarak inzivaya çekilmek demektir.[1] Ramazan ayında yaşatılması gereken ve Sevgili Peygamberimizin sünnetlerinden birisi de itikâftır. Peygamber Efendimizin Mekke’den Medine’ye hicret etmelerinden sonra itikafı terk etmediğine ve her sene gerçekleştirmiş olduğuna dair bizlere hadis-i şerifler gelmiştir. İbni Ömer (r.a) şöyle dedi: Resûlullah (s.a.s.) ramazanın son on gününde i'tikâfa çekilirdi.[2] Ebû Hüreyre (r.a.) dedi ki: “Nebî sallallahu aleyhi ve sellem her Ramazan on gün itikâfa girerdi. Vefat ettiği senenin ramazanında yirmi gün itikâfa girdi.”[3] Âişe radıyallahu anhâ'dan rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, vefat edinceye kadar ramazanın son on gününde itikâfa girmiştir. Vefatından sonra eşleri itikâfa girmeye devam ettiler.[4]
İtikafın faydaları:
- İtikaf kişiyi dünyevi meşguliyetlerden alıkoyarak Rabbine yaklaştırır.
- İtikaf ile kişi daha çok ibadet yapma fırsatı bulur.
- İtikaf kişiyi tefekküre ve zikre yönlendirir. Geçmişi hatırlamak, hataları gözden geçirmek, yapılan hataların sebeplerini hatırda tutmak suretiyle tefekkür etme fırsatı çokça yakalanabilmektedir. Bununla birlikte Allah’ı zikir sıklaştırılmakta ve bu vesile ile gönül teskin edilebilmektedir. Allah’ın misafiri olarak camilerde geçirilen vakitler elbette en kıymetli vakitlerimiz arasındadır. İtikafa girilmek suretiyle vakitlerimiz kıymetlendirilebilir.
Ramazan ayında nefsi yasaklardan koruma adına gerçekleştirmiş oruçla beraber itikaf yapmakla bu korumayı daha güçlü bir hale getirebiliriz.
İtikafa girmekle kişi, Ramazan ayının feyiz ve bereketinden daha iyi istifade edebilmekte, Kuran-ı Kerim’i daha fazla okuyabilmekte ve okudukları hakkında düşünme imkanı bulabilmektedir.
Özellikle Ramazan ayının son on gününde itikafa girmek suretiyle Kadir Gecesini ihya etme imkanımız mevcuttur. Çünkü Sevgili Peygamberimizden bizlere aktarılan bir hadiste Kadir gecesinin Ramazan ayının son on gününde olduğu bildirilmektedir. İlgili hadiste şöyle buyrulmaktadır: “…Kadir gecesi rüyamda bana gösterildi. Ve Kadir gecesi ba¬na unutturuldu. Artık sizler onu Ramazânın son onunda tek sayılı ge¬celerde arayınız.”[5]
Kadir gecesini ihya etmemiz ise bin aydan daha hayırlı bir geceyi ihya etmemiz anlamına gelmektedir. İtikaf ile ilgili genel prensipler şunlardır:
- İtikâfa niyet edilmiş olmalıdır. Buna göre niyetsiz olarak yapılan bir İtikâf geçerli değildir. Çünkü bunun bir ibadet olabilmesi niyete bağlıdır.
- İtikâf, mescit de veya o hükümdeki bir yerde yapılmalıdır. Şöyle ki: İçinde cemaatle namaz kılınan herhangi bir mescit de İtikâf yapılabilir. Büyük camilerde yapılması daha faziletlidir. Kadınlar da kendi evlerinde mescit edinilen veya mescit olarak ayıracakları bir odada itikâf da bulunurlar. Buraları onların hakkında birer mescit sayılır. Kadınların dışarıdaki mescitlerde itikâf etmeleri caiz ise de, kerahetten kurtulamaz. Kadınların kendi evlerinde namaz kılmaları, mescitlerde namaz kılmalarında daha faziletli olduğu gibi evlerinde itikafları da her türlü fitne ve fesad düşüncesinden beri olacağı cihetle mescitlerde itikâf da bulunmalarından daha faziletlidir.
İtikaf ile ilgili adaplar:
- İtikâf, Ramazan ayının son on gününde ve mescitlerin en faziletlisinde yapılmalıdır.
-İtikâfa giren kimse, bu süre içinde kendisini dünya işlerinden ayırarak Allâh'a yönelir; ibadetle meşgul olur, tefekkür eder, zikir yapar.
-İtikâf esnasında hayırdan başka bir şey söylenmemelidir. Günah gerektirmeyen şeyleri konuşmakta bir sakınca yoktur. Bir ibadet inancı ile susmak ise mekruhtur. Günah sayılan şeylerden dili tutmak ise, ibadetlerin büyüklerinden biridir.
İtikâf esnasından Kur'ân-ı Kerîm okumaya, hadîs-i şerîf, Peygamberlerin yüksek siyerlerine, dinî meseleleri öğretmeye devam etmelidir.
-İtikâf yapan kimse, temiz elbiselerini giymeli, güzel kokular sürünmelidir. Nefsine itikâfı vacip kılacak kimse, buna yalnız kalben niyetle yetinmemeli, dili ile de söylemelidir.
Yüce Rabbim yapmış olduğumuz ibadetlerimizi kabul eylesin. Ramazan ayını daha iyi ihya etmek için itikafa giren kardeşlerimizin itikafı mübarek olsun. Rabbim kendi rızasına uygun işlerle meşgul olmayı bizlere nasip etsin.
Mehmet YORULMAZ
Kazımkarabekir Müftüsü
Dipnotlar:
[1]Dini Kavramlar Sözlüğü, DİB yayınları, “İtikaf” md.
[2]Buhari, İtikaf, 1
[3]Buhari, İtikaf, 17
[4]Buhari, İtikaf, 1
[5]Buhari, İtikaf, 9
Ramazan yazılarınızın burada yayınlanması için basyaylam@hotmail adresine e-posta gönderebilirsiniz.

Bu sayfanın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ederiz...
