//-->
Başyaylam
NOT: Bu site www.basyaylahaber.com'a taşındı.

basyaylam | Başyayla

Mehmet Portakal1


Fizik Tedavi Uzmanı Mehmet PORTAKAL

[15 Nisan 2011 Cuma]
BEL AĞRILARI

Bel ağrısı yaygın mıdır?
Tüm romatizmal yakınmaların üçte birini bel ağrıları oluşturur. Toplumun yaklaşık %80’i aktif yaşamlarının bir bölümünde bel ağrısı çeker. Hastaların %70’i bir ay, %90’ı iki ile üç ay içinde iyileşmekle birlikte nüksler sıktır. Hastaların %70’inde üç ve daha fazla tekrarlama olmaktadır. Bel ağrısı 20-40 yaşları arasında başlamakta, maksimum sıklık 45-60 yaşları arasında görülmektedir.

Kimde bel ağrısı riski fazladır?
     Sigara içenler, uzun yol sürücüleri, uzun süre ayakta duranlar, pozisyon değiştirmeden uzun süre oturanlar, ağır yük kaldıranlar, kıvrılarak ve ani hareket yapanlar, vibrasyonlu aletle çalışanlar, öksürenler ve düşük gelirlilerde bel ağrısına yakalanma riski yüksektir. Sırt ve karın kasları zayıf olanlar da bel ağrısını daha yatkındır.


Bel ağrısı sebepleri nelerdir?
Bel ağrılarını bel ağrısı anlamına gelen lumbalji, bel ağrısı ve tutukluğu anlamına gelen lumbago ve bacak ağrısı anlamına gelen siyatalji veya siyatik gibi genel terimlerle geçiştirmemeli, ağrı nedenine dayalı tanı konmalıdır. Başlıca bel ağrısı sebepleri şunlardır: Doğumsal anomaliler, travma, bel fıtığı, faset sendromu, kanal darlığı, lomber spondiloz (belin dejeneratif hastalığı, kireçlenme), spondilolizis ve spondilolistezis, seronegatif spondiloartropatiler, osteoporoz (kemik erimesi), torakolomber geçiş sendromu, miyofasiyal ağrı sendromları (kas romatizması), sakroiliak eklem sendromu, tümörler, enfeksiyonlar, başka yerden (karın, damar ve pelvik organlar) yansıyan ağrılar, psikonörotik bozukluklar.

Doğumsal anomaliler bel ağrısı yapar mı?
Doğumda mevcut oldukları halde çocuklarda ağrı yapmamaları, bel ağrısı nedeni olarak gösterildikleri zaman da başka bozukluklarla birlikte olmaları bu soruyu akla getirmektedir. Sorunun cevabı şu olabilir; konjenital anomaliler primer bel ağrısı nedeni değildir, ancak omurganın mekaniğini bozdukları için dejeneratif olayların oluşmasını ve ilerlemesini kolaylaştırarak sekonder ağrı nedeni olmaktadırlar. Başlıca doğumsal anomaliler lumbalizasyon, sakralizasyon ve spina bifidadır.

Lomber spondiloz (Belin dejeneratifi hastalığı, kireçleme) nedir?
Bel omurgasını meydana getiren yapıların dejeneratif değişiklikleriyle ortaya çıkan klinik tabloya lomber spondiloz denir. Spondilozun bir yaşlanma ve yıpranma hastalığı olduğu görüşü yaygındır. Dejenerasyonun prevalansı yaşla artar ve 60 yaşından sonra tamamen normal bir omurgaya nadiren rastlanır. Çoğu kişi bu değişiklikleri geçirdiği halde bazılarının herhangi bir yakınması olmamaktadır. Dejeneratif değişiklikler belirti verse bile sürekli değildir. Hafif ve orta derecede dejeneratif değişikliklerle omurga instabil hale gelmekte ve belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Dejenerasyon ilerleyince tekrar omurga stabilize olmakta ve hareket azaldığı için de belirtiler azalmaktadır.

Bazen bir hareket veya yük kaldırma sonucu, bazen de sinsi olarak başlayan bel ağrısı yakınması vardır. Ağrı genellikle bele lokalizedir. Kaba ve uyluk arka yüzüne yayılabilir. Ayakta kalmakla, ev işleri yapmakla artan ağrı, istirahatla azalır. Sabah tutukluğu kısa sürelidir. Radyolojik tetkik bel ağrılı hastaların değerlendirilmesi için kullanılan temel ve rutin bir yöntem olmakla birlikte, bel ağrısı ile radyolojik değişimler arasındaki ilişki iyi kurulamamıştır. Altmış yaşından sonra tamamen normal bir omurgaya nadiren rastlanır. Bununla birlikte, bu şahısların yarıdan çoğunda ağrı yoktur. Tedavi mevcut semptomları gidermeye ve nüksleri önlemeye yönelik olmalıdır. Akut dönemde istirahat, ağrı kesici ilaçlar ve kas gevşeticiler verilebilir. Bu dönemde uygulanacak bazı fizik tedavi araçları (infraruj lambaları, hot pack, parafin) kas spazmını gidererek ağrıyı azaltır. Daha sonra, derin ısıtıcı fizik tedavi araçlarından da yararlanılır. İleri derecede dejeneratif değişikliği olanlar dışında traksiyon yararlı bir fizik tedavi aracıdır. Ayakta durmakla ve hareketle ağrısı artan hastalara yükü azaltmak ve hareketi sınırlamak amacıyla çelik balenli korse verilebilir. Ağrı azalır azalmaz sırt ve karın kaslarını güçlendirici egzersizlere başlanır. Egzersiz ve günlük yaşam aktivitelerinin düzenlenmesi nükslerin önlenmesi için çok önemlidir.

Faset sendromu nedir?
Belirtileri nelerdir?
Nasıl tedavi edilir?


Omurganın arka kısmında bulunan faset eklemlerindeki dejeneratif değişikliklerle ortaya çıkan bir mekanik instabilite sendromudur. Hastanın kaba ve uyluğa yayılan mekanik bel ağrısı yakınması vardır. Uyluk arka ve dış yan yüzüne yayılan ağrı yansıyan ağrı niteliğindedir. Ağrı hareketle artar, istirahatla azalır. Tanı ve ayırıcı tanı için radyolojik tetkikler oldukça yararlıdır. Faset eklem enjeksiyonu ise hem tanı hem tedavi amacıyla kullanılır.

MR’da görülen faset eklemlerindeki dejeneratif değişiklikler bel ağrısı olan ve olmayan kişilerde eşittir.

Akut dönemde analjezik ve kas gevşetici verilir. Birkaç günlük istirahat gerekebilir. Bunlarla iyileşmeyen hastalara manipulasyon, lokal enjeksiyon ve fizik tedavi uygulanabilir.

Bel fıtığı nedir?
Belirtileri nelerdir?
Nasıl tedavi edilir?


Dejenere diskin bacağa giden sinir kökünü sıkıştırmasıyla ortaya çıkan bel ve bacak ağrısı ile karakterize klinik tablodur. Bel fıtığı (lomber disk hernisi) sanıldığı kadar yaygın değildir. Bel ağrılı olguların sadece %5’i disk hernilidir. Hastaların çoğu 30-50 yaşları arasındadır. Ana yakınma bel ve bacak ağrısıdır. Hastalar çoğu kez, önceden beri var olan hafif bel ağrılarının, bir zorlama ile arttığını ve bacaklarına indiğini ifade ederler. Ağrı öksürme, hapşırma, ıkınma ve bel hareketleriyle artar. Hasta ayakta dik durmakta zorluk çeker. Bir kısım hasta ise oturunca ağrının daha çok arttığını ifade eder. Ağrı ile birlikte hasta, bacaklarındaki uyuşma, karıncalanma, keçelenme, kuvvetsizlik ve incelmeden yakınabilir. Tanı koymada direkt grafi ve MR’dan yararlanılır. Lomber disk hernilerinin tedavisi konservatif (ameliyatsız) ve cerrahi olmak üzere iki başlık altında toplanabilir. Olguların büyük kısmı konservatif tedaviye olumlu cevap vermektedir. Hastaların %75-90’ında ve hatta üstünde iyileşme olduğunu bildirmiştir. Cerrahi tedavi için acele etmeyip önce konservatif tedaviye başlamak, hastayı yakından izlemek ve hastalığın seyrine ve tedavinin sonucuna göre karar vermek en akılcı yoldur. Yatak istirahatı çok kısa (2-4 gün) tutulmalıdır. Tedaviye ilaçlar eklenebilir. Bu dönemde yüzeysel ısıtıcıların kas gevşetici etkisinden yararlanılabilir. Kas gücünü artırmak için sırt ve karın kasları egzersizlerine başlanılmalıdır. Bir süre sonra hastanın korse ile ayağa kalkmasına ve yürümesine izin verilir. Bu dönemde hasta fizik tedavi programına alınır. Konservatif tedaviye cevap alınamazsa cerrahi tedavi uygulanır.

Kanal darlığı (spinal stenoz) belirtileri nelerdir?
Tanısı nasıl konur?
Tedavi nasıl yapılır?


Genç yaşlarda görülebilirse de hastaların çoğu 50 yaşın üzerindedir. Hastalar uzun zamandır olan bel ağrısı ve son zamanlarda ortaya çıkan bacak ağrısı öyküsüne sahiptirler. Yürürken her iki bacaktaki rahatsızlıktan yakınırlar. Semptomlar uyluktan baldıra ve ayağa kadar yayılır. Bacaklarındaki ağrı nedeniyle, hasta yürürken durup, dinlenmek zorunda kalır. Bir kaç dakika dinlendikten sonra, tekrar aynı mesafede yürüyebilir. Sırt üstü bacaklarını uzatarak yatamaz. Ağrı olduğu zaman kalkıp bir kaç dakika oda içinde dolaşarak ağrıyı geçirmeye çalışabilir veya yan tarafına kıvrılarak yatar. Bir veya her iki bacağındaki kuvvetsizlik, yorgunluk, uyuşma ve karıncalanmadan yakınır. Gerçekten soğuk olmadığı halde bacaklarının soğuk, kendilerine ait değilmiş gibi veya lastikten yapılmış gibi olduğunu söyleyebilirler. Bilgisayarlı tomografi ve MR’da kanal çapları ölçülerek yumuşak doku ve kemik dokusu görülerek kanal darlığı konusunda daha kesin bilgi edinilebilir.

Hafif olgularda fizik tedavi ile yeterli sonuç alınmaktadır. Hastanın günlük yaşam aktiviteleri düzenlenmeli, sırt ve karın kaslarını güçlendirici egzersizler verilmelidir. Fizik tedavi ve ilaç tedavisine cevap vermeyen ilerleyici olgulara cerrahi uygulanır.

Bel kayması (spondilolistezis) nedir?
Belirtileri nelerdir?
Tedavi nasıl yapılır?


Bir omurun bir alttaki üzerinde öne doğru kaymasına spondilolistezis denir. Spondilolistezis, öne doğru kaymanın miktarına göre dört dereceye ayrılır. Kırık, bel ameliyatları, kireçlenme ve doğumsal anomaliler başlıca nedenleridir. Hastalar çoğunlukla bel ağrısından yakınır. Ağrı belin iki yanında ve iki bacakta birden duyulur. Ağrı hareketle, ayakta durmakla artar, istirahatla genellikle kaybolur. Hastaların büyük çoğunluğu kadındır. Genellikle karın gevşek ve öne sarkıktır. İki veya dört yönlü bel grafilerinde kayma, kaymanın derecesi ve varsa kırık görülür. Erişkinlerde spondilolistezis her zaman semptomatik değildir. Ağrılı durumlarda hastaya istirahat önerilir. Kişinin ayakta kaldığı zaman verilen çelik balenli korse beli stabilize ederek ve yükü azaltarak ağrıyı dindirir. Ağır yük kaldırmaktan kaçınılmalı, şişmanlar zayıflatılmalı, karın ve sırt kaslarını güçlendirici egzersizler ile germe egzersizleri verilmeli ve günlük yaşam aktiviteleri düzenlenmelidir. Ağrı ve kas gerginliğinin azaltılması için fizik tedavi araçlarından yararlanılır.

Sakloiliak eklem sendromu belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir? Değişik şiddetlerde duyulan ağrı kabaya, büyük trokanter üzerine, uyluk arka yüzünden dize kadar vurabilir. Ağrının bu lokalizasyonu sakroiliak eklem sendromu için tipiktir. Bazen ağrı baldır arka veya dış yan yüzüne, ayak bileğine, ayak ve parmaklara kadar inebilir. Sakroiliak eklem sendromunun başlıca tedavisi manipulasyon, lokal enjeksiyon ve fizik tedavidir. Usta ellerde manipulasyonla ağrı çoğu kez geçmektedir.

Tümörler bel ağrısı yapar mı? Yapar. Omurga tümörleri yaygın değildir. Bununla birlikte, eskiden ölüm nedeni olan hastalıkların artık tedavi ediliyor olması ve insan ömrünün uzamasıyla, tümörler ve özellikle metastatik olanlar bel ağrısı nedenleri arasında sıkça akla gelmelidir. Omurgaya yayılan kanserler en çok akciğer, meme ve prostat kanserleridir.

Bel ağrısının nedeni enfeksiyon olabilir mi?
Olabilir. Diyabetiklerde, uyuşturucu bağımlılarında, alkoliklerde, kortizon kullananlarda bel ağrısı varsa, neden olarak enfeksiyon da hatırlanmalıdır. En sık rastlanan enfeksiyon etkenleri stafilokoklar, tüberküloz ve brusella bakterileridir. Komşu iki omur tutulmuşsa etken diske de geçebilir. Omurga giderek çöker.

Bel okulu nedir?
Bele düzgün fonksiyon kazandırmak amacıyla yapılan eğitime bel okulu denir. Bel okulunun öğrencileri hasta ya da potansiyel hastalar, öğretmenleri hekim veya fizyoterapistlerdir. Amaç, kişinin belini daha iyi kullanmasını sağlayarak tekrarları engellemektir. Bunun için hastaya düzgün postur ve en az yük binecek şekilde belini kullanması öğretilir.

AĞRISIZ BİR BELE SAHİP OLMANIN 10 YOLU
Değerli okurlar, öyle sağlık problemleri var ki, önlem alınmadığında istenmeyen sonuçlar doğuruyor, yaşam kalitemizi azaltıyor. Bel ağrısı da bunlardan biridir. Sevindiricidir ki günlük hayatımızda dikkat edeceğimiz bazı noktalar, fizik tedavi uygulamaları, düzenli ve bilinçli egzersizlerle bu sorundan kurtulmak elimizde.
1. Günlük hayatınızda bel ve boynunuzu her zaman dik ve düzgün tutmaya çalışın. Hareketsizlik ve gelişigüzel oturma ya da uzanmalar belimizi bükebilir. Bel ağrısı modern çağın hastalığıdır. Artık işimiz gereği daha çok oturuyoruz, günlük hayatın stresiyle yoruluyoruz, kısa mesafeler için bile yürüme yerine taşıt kullanıyoruz. Böylece kaslarımız ve beldeki bağlarımız zayıflayınca omurgamızdaki disklerin üzerine binen yükler artıyor. Dik durursak omurgamız, üzerine binen yükü, vücudumuzu daha rahat taşır. Hayattaki bazı küçük değişiklikler, bazen en büyük sonuçları doğurabilir. Dik durun; başı, boynu arkaya ve karnınızı içeri çekin. Duruşunuzu düzelterek ağrılardan kurtulabilirsiniz.

2. Kullandığınız yatak, bel ağrılarından korunmak için çok önemli. Günlük hayatın koşturmacası içinde yorulup yatağa zor atıyoruz kendimizi. Yatak, bel ağrılarının başrol oyuncularından biridir. Bel omurgamıza binen yük, yatmakla % 90’a yakın azalır ama uygun yatakta! Yatak, vücudunuz içine gömülmeyecek kadar sert, bel çukurunuzu destekleyecek kadar yumuşak olmalı. Yatak alırken esneyebilen yatakları tercih edin.

3. Ağırlık kaldırırken aklınız belinizde olsun. Yerden bir cismi alırken dizlerinizi kırın ve çömelerek alın, belden eğilmeyin. Yükü belinizle değil, bacaklarınızla kaldırın. Bir eşyayı alırken ona doğru uzanmayın, yanına iyice yaklaşıp öyle alın. Bir cismi yerden kaldırırken önce onu bedeninize doğru yaklaştırıp sonra yükseltin.

4. Stresli bir hayattan mümkün oldukça uzak durmaya çalışın. Günümüzde ne yazık ki etrafımızdaki stres kaynakları çok fazla ve bel ağrılarımızı da artırabilirler. Ama bu üzüntü veren durumlarla yaşayıp kaslarımızı germek yerine sorunları çözmek için yollar arayıp, ruh sağlığımıza önem vererek ağrılardan da kurtulabiliriz. Ağrıları yok etmek için ilk iş stresle mücadele olmalıdır. Hayatımızdaki stres unsurlarının listesini çıkaralım ve çözüm yolları bulmaya çalışalım. Geçmiş geçmişte kalsın, geleceğe bakmak iyi bir başlangıçtır.

5. İşinizi yaparken arada dinlenin, vücudunuzu esnetin. Evimizde, işyerimizde çalışırken arada mola verip yapacağımız esneklik egzersizleri işe konsantrasyonumuzu artırır, ağrıları azaltır. Uzun süre aynı pozisyonda kalmayın. Oturarak çalışıyorsanız, arada ayağa kalkın, dolaşın.
Sağlıklı, zinde ve mutlu bir yaşam için düşünce, davranış ve beden esnekliği gerekir. Günlük telaş arasında çoğu zaman depresif, bitkin ve huysuz bir ruh hali kimliğimiz haline gelebiliyor, vücudumuz esneklik ve direncini kaybediyor. Esneklik için kendimize zaman ayıralım.

6. Ağır eşyaları iki eşit parçaya bölerek iki elinizle taşıyın. Vücudunuzun sadece bir tarafına ağırlık vermeyin, herhangi bir cismi taşıyacağınızda yükü her iki tarafa dengeli olarak paylaştırdıktan sonra taşıyın. Ağır bir cismi kaldırmak zorunda kalırsanız başkalarından yardım isteyiniz. Elinizde yük varken dönmeniz gerekiyorsa vücudun dengesini koruyarak, belinizle değil tüm vücudunuzla ayaklarınızın yerini değiştirerek dönünüz. Ayaklarımız her zaman yere sağlam basmalıdır.

7. Bel sağlığı için oturma şekli önemlidir; bel desteği kullanın. Yüksek veya alçak sandalye ve koltukta oturmayın. Otururken ayaklar yere basmalı, diz ve kalça 90-100 derece bükük olmalıdır. Kanepe, koltuk veya sandalyede otururken dik bir pozisyonda oturmayı alışkanlık haline getirin. Otururken zaman zaman pozisyon değişmek bele binen yükü azaltır, ağrılara iyi gelir. Yumuşak, içine gömüleceğiniz, derin koltuklarda oturmayın, belinizi destekleyen sandalye ve koltukları tercih edin. Koltukta otururken ayaklarınızın altına gerekirse basamak çekin, daha rahat edersiniz.

8. Ayakkabı giyerken öne eğilmeyin, oturarak giyin. Ayakkabınızı bağlamanız veya silmeniz gerektiğinde çömelerek veya ayağınızı yüksek bir cismin üzerine koyup sabitleyerek yapınız. Yüksek topuklu veya düz taban ayakkabıdan kaçının. Modaya uygun ama sağılığa uygun olmayan ayakkabı seçimlerinden kaçınmak belimizin ağrısını da azaltacaktır. Ayakkabı alırken hem zevkinize hitap etsin, hem de sağlığınıza uygun olsun.

9. İdeal kilonuzu korumaya çalışın. Alınan her fazla kilo belinize ve vücudunuza ilave yük oluşturur. Ayrıca bel çevreniz genişlediğinde karın bölgesi yağlarınız, cisimleri gövdenize yakın tutarak taşımanızı da engelleyerek bele binen yükü artıracaktır. Vücut ağırlığınızı sürekli kontrol altında tutmaya çalışmak ağrılardan kurtulmak için güzel bir adımdır. Fazla kilonuz var ve bunu bir türlü veremiyorsanız diyetisyene başvurabilirsiniz. Diyet ve egzersiz programları düzenlenerek fazla kilolardan kurtulmanın tam zamanı…

10. Düzenli olarak her gün egzersiz yapmaya çalışın. Bel ağrılarından korunmak için bel kaslarınızı güçlendirici egzersizler yanında yürüyüş ve yüzme gibi genel vücut kaslarını güçlendirici ve zindeliği artırıcı sporlar yapmak olumlu sonuçlar verir.




Bookmark and Share
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol