Mehmet Aksu5

[25 Nisan 2011 Pazartesi]
İSRAİL TOHUMU
Yazımızın başında öncelikle bilgi olması amacıyla bazı bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye’nin yüzölçümü 814.578 km2 olup Ülke arazisinin 28.053.500 hektarlık alan (Türkiye yüz ölçümünün 6'sı) tarıma uygun araziler biçimindedir. Toplam işgücünün % 45’inin tarım kaynaklıdır.
İsrail’in toplam yüzölçümü 27.817 km²'dir. Ülke arazinin sadece % 20'si tarıma elverişli olup, İsrail toplam işgücünün %
6,5’u tarım sektöründe çalışmaktadır. İki ülkenin yüzölçümünü ve tarım alanını sizlerle paylaştım aşağıdaki yazıyı okuduktan sonra yorumu siz değerli okuyuculara bırakıyorum.
Ülke genelimizde 30 adet ziraat fakültemiz, 50 tane tarım araştırma enstitümüz,10 binin üzerinde ziraat mühendisimiz olan bir ülkede yaşamaktayız... Buna rağmen ülkemizde tohumda tamamen dışa bağımlıyız. Domuz geni yerleştirilmiş domates, AIDS mikrobu bulaştırılmış, kavun haberleri…
İşte İSRAİL tohumunda madalyonun öbür yüzü... Şalom gazetesinin internet sayfasında çıkan bir habere göre; İsrailli araştırmacılar, genleriyle oynayarak gül ve limon kokulu domates yetiştirdiler. İstediğiniz şekle sahip domatesleri bulabilirsiniz, çekirdeksiz, kalp şeklinde, salatalık şeklinde, dilimli bir şekilde… Yani genleriyle oynama meselesi %/100 doğru olan bir şey.
Gelelim başka doğrulara. Bu tohumların bir ekimlik olduğunu bilmeyen yok. Yani İsrail den bir defa tohum almakla kurtulamıyoruz. Bir gram tohumun fiyatı her dönemde bir gram altına denk oldu. Üstelik, İsrail tohumunu toprağa bir ektiniz mi artık isteseniz de yerli bir tohuma dönemiyorsunuz. Genetik tohum toprağa da zarar veriyor. Artık hep bu genetik tohumu kullanmak zorunda kalıyorsunuz. 50 70 yıl sonraysa toprak kansorejen maddelerle dolduğu için artık tamamen kullanılmaz hale gelebiliyor. Araştırmalarım neticesinde Türkiye’nin patates deposu olan NİĞDE ve NEVŞEHİR bölgelerinde yetiştirilen patateslerde kanserojen maddeye rastlanıldığı için artık patates ekimine izin verilmemektedir. Yani İsrail, tohumu tek başına satmıyor bizlere. Tohum alana hastalığı bedava! Tohumların içine yerleştirilen İsrail bu sayede zirai ilaç satımını da garanti altına almış oluyor.
Bütün bu acı tabloya rağmen Türkiye de yabancıların menfaatine çalışan bir patent sistemi işletiliyor. Ne korkunç bir tablo değim mi? Köylü kendi bahçesinde tohum bırakamayacak. Yoksa uluslar arası mahkemede yargılanacak. Şu anda dünyada İsrail tohumu kullanma yasası çıkaran ilk ülke işgal altında ki IRAK’tır. İkincisi de biz mi olacağız sorusuna insanlar sormaya başladı. Araştırmalarımdan bazı kanunların veya yasa çalışmaların meclisimizde görüşüldüğünü tespit ettik. Ülke olarak tarım ülkesi olmamıza rağmen eğer ikinci sıradaki biz olursak geleceğimizi, köylülerimizi düşünmek bile istemiyoruz. Bu kadar fakültemiz araştırma enstitümüz ve bir o kadarda üniversitemiz olmasına rağmen eğer biz TÜRKİYE OLARAK bu duruma düşürsek çok yazık olur diyoruz.
Büyük bir ülke olarak, bir tarım ülkesi olarak bu senaryolardan uzak bir konumda gerekli çalışmalarımız yapan kurumların bu bilgilere sahip olduklarını ve çalışmalar yaptıklarını elbette biliyoruz. Lakin ülke menfaatlerini düşündüklerini de biliyoruz inşallah yukarda saydıklarımızın olmaması dileğimizle…
Saygılar...
![]() |
