Eyyup Yetimoglu2
[22 Haziran 2011 Çarşamba]
HAYATIN BAŞLANGIÇ NOKTASINDAN YÜRÜYÜŞ
Karanlık bir gece ortasında duran bir ışık parıltısı gibi duruyordu, nerden bilebilirdim bu ışık parçasının bir gün kainatı nurlandıracak cemali ile herkesi büyüleyecek kutlu nebi, mükemmel bir görünüşlü sevgilinin olabileceğini.
İran kisrasının saraylarını yıkacak kadar heybetli gelişi belki de bugün bizi de etkileyebilir mi, bilemiyorum. Acabalarla karmakarışık duygular dehlizinde kalmışken İslam coğrafyasının düştüğü bu kederli durumuna göz göre göre nasıl duruyorum.
Hatalarla dolu bir geçmiş çizen İslam toplumu nasıl bir yanılgıya düştüğünü ne zaman anlayacak, hiç farkında mı acaba? Müslümanların bu adım adım yürüyüşü ne zaman sekteye uğrayacak hiç bir an olsun duraksamalarında, yanılgılarla dolu adımlarında geriye bakmadı mı? Of, çok zor bir soru gibi ama açık güç bela bir cevap buluyorum (hayır)... Asla bulamadı cevabını ben dahil.
Medeniyetler coğrafyası Ortadoğu her daim yanmaya hazır bir cehennem ateşi ile dolu. Yahudi toplumunun var olması ayrı bir zorluk ayrı bir güç gösterisi, ve müslüman ülkelerin çoğunluğu sanki Yahudi toplumuna hizmet eder gibi sınır karakolu görevini üstlenerek bir taraftan kendi yıkılışına hız vermekte. Diğer yan ise Müslüman kardeşine atılacak her kurşun için düşmanına siper hazırlamakta. Hani din ve iman kardeşliği nerde kaldı? Bırakalım bu palavra dolu boş sözleri biraz gerçeklere dönelim.
Yahudi toplumu Medine yıllarında peygamberle barış antlaşması yapmışken Mekkeli müşrikler ve Gatafan kabilesi ile gizli ittifak yaparak sırtımızdan vurmadı mı? Daha öncesinde kendilerine peygamber olarak gönderilen Hz.Musa ve kardeşi Hz.Harun A.S’ı yalanlamadılar mı? Onlar Kendilerine vaadedilen toprak hayali ile önlerine kim çıktıysa zarar vermedi mi? Aslında onlara vaadedilen cehennemdi, onlar bu vaadleri için açgözlülükle etraflarına saldıracaklar ve başlarına düşecek koca bir bela ile Lut ve Medyen kavimlerinin başına gelenlerle aynı şekilde helak olup gidecektir.
Bugün bizim siyasetçilerimiz ve devlet adamlarımız sanki bir dost bulmuşçasına sarılıyorlar katil İsrail ve dostlarına. Ah bir bilseler bunları... Afganistan'da yıkılan Herevin duvarında duran mushaf aşkına helak olacaklarını, Irak kadınların uğradığı tecavüz sonrası iğrenç ve pis yüzlere haykırdığı o çığlıkların bir gün israil'i yıkacağını, Lübnan'da sokakta oynarken üstlerine atılan bombalar sonucu evleri ve hayalleri yıkılan küçük bedenli çocukların gözlerinden boşalan o sitem dolu gözyaşlarının bir gün israil'i Lut gölü gibi boğacağını… Etiopya’da, Mora'da, Bosna'da, Çeçenistan'da, Eritre'de, Keşmir'de ve hemen hergün için için topraklarını iç ettiği bir avuç su ve bir kuru ekmeğe muhtaç ettiği Filistin'in hesabını ödemekte ne kadar zorlanacağını… Bu hesaplarla dolu entrikaların, kirli oyunların ve daha anlatamayacak onca hesapsız olayların faili olan bu elim dostunuzun yaptıklarına hala göz mü yumacaksınız? Artık korkuyorum sizi alkışlayan insanların da aynı kirli oyunlara ortak olduğunu bile bile sizinle aynı havayı soluduğum için. İğreniyorum sizinle aynı zaman'ı kullandığım için.
Bu yazımı yazarken Suriye'nin içinde bulunduğu kötü durum karşısında çok üzücü haberlerin gelmesi her geçen gün Türkiye sınırına doğru gelen köy baskınlarını duydukça, daha kaç desibel kuvvetinde çığlıklar ve haykırışlar atarak sizlerin bunları duyup, o insanlara yardım edeceğinizi öğrenmek istiyorum. Sanki deniz var da yardım gemileri yollayacaksınız, sanki uçaklarınızla havadan yardımlar atacaksınız, sanki neleriniz var da bu feryadımı duyup da en azından o kızıl çöl kumlarına ilkel araç olan develerle yardım yollayacaksınız? Nasıl yollarsınız ki? Şuanda rahat bir eviniz, yeterli kadar maaşınız ve eşiniz, çocuklarınız yanınızda.
Ne zaman bir savaş başınıza gelirse bunları anlayacaksınız. İnşallah Allah hiç kimseye böyle bir yazgı yazmaz. Rabbim vatanımı, milletimi ve tüm İslam alemini korur ve muhafaza eder. İşte dönüp arkanıza şimdi bakabilirsiniz, geride ders alacak çok şeyler var ama siz en güzeli Resul'ü düşünüp onunla hareket ederek insanlığın yaşadığı bu acı drama ortak olabilirsiniz...
Eyvallah...
 |
