//-->
Başyaylam
NOT: Bu site www.basyaylahaber.com'a taşındı.

basyaylam | Başyayla

Abdullah Ozdemir1


Abdullah ÖZDEMİR

[21 Nisan 2011 Perşembe]
KARANLIĞA SÖVECEĞİNE KALK BİR MUM YAK!
     Bir sevdanın adıdır Başyayla; çilenin, ıstırabın, mağduriyetin, mahrumiyetin umutla harmanlandığı bir sevda… Ezilmişliğe, terk edilmişliğe, Taşeli’ye hapsedilmişliğe rağmen Torosların ardını merak etmek; Kaşoluk’u aşıp hayallerden, hülyalardan, sevdalardan müteşekkil ‘Şirin’e kavuşma telaşıyla yoğrulmuş gençliktir. Yaşam koşusuna hep bir adım geriden başlamak, yarışta tüm şanslı rakiplerine fark atabilmeyi gönülden arzulamaktır. En büyük sermayesi olan azim ve samimiyetini kuşanıp mücadelesini sürdürme gayretidir. Ve çıkabildiği en yüksek noktadan geriye dönüp baktığında hayallerini yeşerttiği çorak yamaçları görmek, nasırlı ellerinden gurur duymak ve bir zamanlar bütün dünyaya baktığı çerçevenin içine girmeyi düşlemektir. Tıpkı bizi burada buluşturan, dertleştiren, yaramızı deşip umut aşılayan kardeşlerimiz gibi. Emeklerinden ve özgüvenlerinden dolayı kendilerine teşekkür ederim.

     Başyayla; herkesin farklı algısına rağmen ezilmişlik, dışlanmışlık, terk edilmişlik konularında hemfikir olduğumuz bir coğrafya. Nasıl ki fiziki çevresi yüksek dağlarla çevrilmiş, bahtı da karalarla örülmüş.

     Karanlığa sövdük yıllarca, sövmeye de devam ediyoruz; bir mum kadarınca aydınlık yaratmak dururken. Oysa çocukken koca koca ideallerimiz vardı: Çok büyük adamlar olup büyük işler başaracaktık. Başyayla’da herkes tanıyacaktı, parmakla gösterecekti; kumdan umutlarla dolu kara lastiklerimiz tüm engelleri aşacaktı ve geleceği inşa edecektik. Köylümün üç kuruşuna beş ortak çıkmayacaktı; bütün Başyaylalılar selamlaşacaktı; sınır kavgaları unutulacak, aşağı-yukarı ayrımı kaldırılacaktı; halka açık yerlerde fesatlık yapmak yasaklanacaktı; belediye başkanları sadece bir zümreye ait olmayacaktı; birlik olacaktık ve birlikten yine kuvvet doğacaktı… Ve Başyayla’yı âlem tanıyacaktı. Neden bu kadar yıldık? Yoksa çok mu büyük düşündük? Ekmek kavgası mı ekmek kapımızı ihmalimize sebep?

     Klasik demeçler vermenin modası geçti kanaatimce; vakit icraat vaktidir. Lafla peynir gemisinin yürümediğini de biliriz; ‘Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.’ gerçeğini de. Bardağın boş tarafını gözden geçirmeye devam ediyoruz; yıllardır yaptığımız gibi. Olaylara biraz daha sağduyuyla yaklaşmak, olumlu gelişmelerden kuvvet alıp yapıcı işlere imza atmak her Başyaylalının üzerine vazifedir. Oturduğumuz yerden felaket tellallığı yapmak kendimize de ilçemize de fayda sağlamaz. Karamsar kardeşim: ‘Ya yol aç, ya yol göster, ya da yoldan çekil!’

     Paylaşım sitelerinde memleketimizin sorunlarını masaya yatırmak, sorunlara çözüm aramak -her ne kadar sanal ortamda da olsa- ortak paydada buluşmak, sinerji yaratmak açısından önemlidir. Bu yolda yalnız olmadığımızı görmek, ilçemizin yetiştirdiği nitelikli insanlara ve onların değerli görüşlerine muhatap olmak her Başyaylalının onur duyacağı bir eylemdir. Asıl gelişmişlik ölçüsü; memleketimizin yetiştirdiği donanımlı insan çokluğu, memleket derdiyle dertlenen yoldaşların varlığıdır. Olaya bu pencereden baktığımızda gelişmişlik düzeyimizin hızla yükseldiğini görüyoruz. Bu yolda sarf edilen tırnak kadar emek büyük öneme sahiptir. Biliyoruz ki: Bir mıh, bir nal; bir nal, bir at; bir at, bir atlı; bir atlı, bir savaş; bir savaş, bir vatan kurtarır. Bu uğurda beyan edilen her düşünceye, yapılan olumlu-olumsuz tüm eleştirilere saygı duymak gerekir; zira amacımız bağcıyı dökmek değil, üzüm yemektir. Hem ateş olmayan yerden duman çıkmaz, yarası olan da bir zahmet gocunsun. Bu vesileyle başta sitenin kıymetli emekçileri; Başyayla’ya hizmet eden, gönül veren, yolundan geçip suyundan içen herkese teşekkür ederim. Ve düsturumuzun ‘karanlığa sövmek’ değil ‘mum yakmak’ olması gerektiğini vurgulamak isterim. Daha aydınlık zaman ve zeminlerde buluşmak ümidiyle…

     Sağlıcakla kalın.




Bookmark and Share
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol