//-->
Başyaylam
NOT: Bu site www.basyaylahaber.com'a taşındı.

basyaylam | Başyayla

Misafir Yazar2


Misafir Yazar


MİSAFİR YAZAR: UNUTULAN BAŞYAYLA


[3 Nisan 2011 Pazar]
YILLIK SERÜVENİMİZ
     Cennete girercesine insanların bembeyaz kiraz bahçelerinde dolaşmaya, kırmızı leziz kirazların dudaklara değmeye ve bolluk, bereket dolu günlere yaklaşıldı Başyayla’da. Başyaylalı bir şairimiz (öğretmenim) sitedeki bir şiirinde şöyle der:

Umut elmaya, kiraza idi,
Elma güze, kiraz yaza idi;
Başka umut yaylada düze idi,
Kalmadı sözüm köyün üstüne

     Kiraz sezonu maceraları taaa Mart ayında ağaçların açmasıyla birlikte başlar. Çiçekli kiraz ağaçlarının içinde gezinenlerin hayalleri neler olabilir. Mesela bir baba ise çiçeklerin bolluğundan gözleri ışıl, ışıl eder ve gülümseyerek “oğlanın düğününü kiraz sonunda yaparız” veya “kızın çeyizini kiraz parasıyla tamamlarız” ümidiyle rahatlar.

     Bembeyaz kiraz bahçesinden geçen genç kızlar kendisini zarif bir gelinliğin içinde hisseder ve masumane duygularla masal âlemine dalar gider. Genç delikanlılar ise kiraz ağaçlarının altında; duvağının altından nazlı, nazlı bakan bir sevgili düşünür çiçeklerin arasında; sevdiğine hislerini nasıl ve hangi cümlelerle ifade edeceğinin provasını yapar sessizce.

     Bütün bu anlatılanlar güzel ve insanı tebessüm ettiren duygulardır. Ancak çoğu zaman bu sezon insanlarımızın mutsuz ve kahırlı oldukları da acı bir gerçeğidir Başyayla’mızın.

     Gözleri oğlan veya kız evermeyi hayal ederken ışıl ışıl olan baba dolandırılmış olmanın hüznü ile zaman zaman da küfürler duyulur dilinden. Konuşmanın dengesini de yitiren bu kişiye kızmalı mı yoksa acımalı mı şaşar kalır insan, nasıl teselli edeceğini bilemez. Aile içindeki huzursuzluk, evlilik hayali kuran genç kızlarımızı veya genç erkeklerimizi hayal kırıklığına uğratır; evlilik hayallerini başka bahara saklar.

     Başyayla’mızın kaderi hep böyle olmamalı artık diyorum. Yıllardır ya tabii olaylar vurur, ya ülkemizin ekonomi politikası gereği pazar bulunamaz ürettiğimiz kiraz ve elmaya, ya dolandırıcı tüccarlar vurur ya da… “Ya da ya da”larımız daha uzar gider. Nedense tabii afetlere, ekonomik nedenlere, dolandırıcı tüccarlara karşı ciddi bir önlem alma yoluna gidilememiş, yol gösteren olmamış; herkesin alışı satışı, bahçeye bakışı, ilaç anlayışı farklı farklı. Farklılığımız zenginliğimiz denir sosyokültürel hayatta, ama bizim meyvecilik alanında farklılığımız fakirliğimiz olmuştur hep.

     İnşallah bu yıl ürünler para etsin, dolu afeti vs. afetler olmasın, kimse dolandırılmasın, murat isteyen murat alsın, vuslat isteyen vuslat bulsun, gözümüz gönlümüz tok, sırtımız pek, cebimiz zengin olsun, doğruluktan ayırmasın. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun.



Bookmark and Share
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol