Mehmet Ali Okudan19
[15 Ağustos 2011 Pazartesi]
ORTADOĞU'DA EN ZOR RAMAZAN
Ramazan ayı, Müslümanlar için en kutsal aydır ve ona "on bir ayın sultanı" denilmiştir Gerçekten Ramazan ayının yaşayışımız üzerinde ayrı bir etkisi vardır. Gelin bu mübarek ay da kardeşlerimizi de düşünelim. Yardımlar edelim, destek olalım, dimdik yanlarında olduğumuzu gösterelim... Arap dünyası karmaşalarla sarsılmaya devam ederken yükselen gıda fiyatları, yaşanan vahşilikle birlikte ayrı bir acı ve sefalet katıyor. Ortadoğu neden bu kadar içinden çıkılmaz bir hal aldı? Çeşitli söylemler ve teoriler var ama benim şahsi düşüncem yine o Batılı düşüncenin Müslümanlığa açılmış yani bizi bize düşüren bir yaklaşıma sokmaya başarmış olmalaradır. Bir acı gerçek ki Ortadoğu ülkelerinin liderlerinin Müslüman gibi davranmamaları… Yönetimler halk için kurulmuş birimlerdir. Fakat yönetim için seçilen kişiler bazen çok büyük gafletlere düşüyor yahut düşürülüyor.
Ortadoğu’nun o kadar karmaşık hallerine bakıp içleniyoruz, CAN bu kadar ucuzca haince yoktan yere yok olmamalı. Burada halkın tek isteği özgürlük. Sen buna neden engel oluyorsun ki? Bir lider düşünün halkını ezen, katleden, vahşice öldüren... Halkın özgürlük çağırısına sen bu hareketlerini kurşunla susturmaya kalkarsan, ortaya tam da içinde bulunulan bir durum yani kaos çıkar. Arap dünyasında Tunus’la başlayan halk ayaklanması çevre ülkeleri de etkisi altına aldı. İsyanları geçmiş yazılarımda da ülke isimleriyle zikretmiştim. Buralara da sıçramasından bahsetmiştim. Benim haklı bir düşünceyle yaklaştığımın apacık göstergesidir. Arap ülkeleri “devrimci dalga” da epey yol almış durumda. Mısır’da, Yemen, Ürdün ve Bahreyn’de de geniş kitleler ülkelerindeki özgürlük talepleriyle harekete geçmiş durumda. Er ya da geç halkın bu sesi kazanacaktır... Öyle umut ediyorum. Burada en büyük rolü Mısır üstlenmiştir. Mısır düzelirse Ortadoğu da düzelir bence... Mısır’ın önemi sadece Arap dünyasının liderliği değil, büyük nüfuslu bir ülke olmasında da kaynaklanmıyor. Çok amaçlı bir bölge ve en önemlisi Mısır’ın Amerika-İsrail ekseninin Ortadoğu’daki gönüllü temsilcisi olmasıdır. Mısırlılar Irak gibi ABD işgaliyle değil, “KENDİ DALINI KESMEZSE”, demokrasiye geçerse bunun ilave bir anlamı olacaktır. Arap dünyasındaki bu başkaldırı dalgası kimilerinin dediği gibi “halkla hakim sınıflar arasındaki ezeli savaş”ın bir işareti midir bilmiyorum, ama “devrimci” olsun olmasın bu dalganın Arap dünyasında işleri değiştireceğine İNANIYORUM.
Önceki yazımda bahsetmiş olduğum ülkelerden birisi de komşumuz Suriye. Suriye'de ise devlet güçleri şehirleri kuşatarak her gün onlarca sivili katlediyor. Örnek verecek olursak Hama'da Suriye ordusu yüzlerce insanı acımasızca öldürdü. Diğer taraftan Libya'da iç savaş bütün hızıyla devam ediyor ve Filistinliler için ise durum daha da vahim. Ramazan ayı daha büyük çöküntülere yol açmış gıda ürünlerindeki yetersizlik ve yüksek fiyatlar halkın zor günler geçirmesine neden oluyor. Bu karmaşık ve insanların vahşice öldürüldüğü yönetimler bir an önce yerlerini bırakıp demokratik düzene, özgürlükçü yasalara kavuşturulmalıdır. Ortadoğu’nun liderlerinden beklenen Müslüman tutumunu geç olsa yerine getirmelidir. Halkın yanında olmayan idareler çökmeye mahkumdur.
Hepsi acı verici ve kan dondurucu ama Afrika’daki insanlık dramı daha bir derin, can kaybediliyor, yardım istiyor, tedavi bekliyor. Afrikalı kardeşlerimize el uzatmanın tam zamanı, yaraları sarmanın tam vakti. Bu mübarek ayda, şimdi bazı sıkıntılarımız vardır kuşkusuz ama bu insanların sıkıntısını bir düşünün ve bu kardeşlerimizin yerine kendinizi bir koyun. Allah razısı için yardıma koşun.
Afrika’da ortalama insan ömrü 47 yıl, Avrupa’da ise 78.
Selam saygı ve dua ile.
 |
