//-->
Başyaylam
NOT: Bu site www.basyaylahaber.com'a taşındı.

basyaylam | Başyayla

Abdullah Yilmaz10


Abdullah YILMAZ

[14 Şubat 2011 Pazartesi]
SEVGİLİMİN DOĞUM GÜNÜ
     Bugün yani 14 Şubat 2011 günü sevgililer sevgilisi Hz.Muhammed (a.s.v.)’in Hicri 1483. doğum yıl dönümüdür. Bugün Müslümanlarca ve İslam alemince çok farklı bir gün olarak kutlana gelmiş güzel bir gündür.

     O sevgililerin en sevgilisidir. Çünkü O, imanın işareti ve delilidir. Sevgi, herhangi bir şeye veya herhangi bir kimseye karşı ilgi duymak, kalbi alaka göstermek, ona karşı istekli ve ihtiyaç hissi içinde olmak demektir. Her şahısta, doğuştan sahip olduğu fıtri bir duygu olarak, güzel olan varlığa karşı sevgi beslemek meyli vardır. İslam inancına göre bu fıtri sevgi, başta Yüce Yaratıcı olmak üzere, diğer varlıklara, insanlara veya başka nesnelere karşı olur.

     Zatından dolayı sevilen ancak Allah Teâla’dır. Yüce Yaratıcı dışında Mü’minin en çok seveceği kimse ise Hz. Muhammed (s.a.s.)’dir. Çünkü Hz. Muhammed (s.a.s.), insanları dalâletten aydınlığa ve küfürden imana çıkarmada büyük bir vesile, gerek güzel ahlâkın ve gerekse dîni meselelerin tatbikatında mü¬minler için en mükemmel bir model ve örnek olmuştur. Dolayısıyla mü’¬minlerin, kendileri için bu denli önemli bir konuma sahip bulunan ve aynı zamanda Yüce Mevla’nın insanlığa gönderdiği en son el çisi olan Resûlullâh'a (s.a.s.) karşı gösterecekleri sevgiden daha tabîi ne olabilir ki?

     Sevgi, Yüce Yaratıcı’nın gösterdiği şeylere karşı olunca büyük bir değer ifade eder. Bu anlamda Cenâb-ı Hakk kullarından, hem kendisini ve hem de insanlığa son elçi olarak gönderdiği Hz. Muhammed’i (s.a.s.), her şeyden daha fazla sevmelerini istemiştir:

     “Onlara de ki; eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, hanımlarınız, akrabalarınız, kabileniz, elde etti¬ğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız evler ve meskenler, size Allah ve Resûlü’nden ve Allah yolunda cihaddan daha sevimli ise, artık Allâh'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah böylesine fâsıklar topluluğuna hidâyet nasip etmez.” (Tevbe 9/24)

     Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de bir hadislerinde: “Beni ananızdan, babanızdan, çoluk çocuğunuzdan ve herkesten çok sev¬medikçe gerçek mânâsıyla iman etmiş olmazsınız.” (buyu¬rarak, bu sevginin gerekliliğine dikkatleri çekmiştir.

     Peygamberi sevmek onun sünnetine uymakla, onun ahlakını almakla, onun merhamet ve rahmetini yaşamakla olur. Kuru kuruya ben seviyorum demek kendimizi aldatmaktan başka bir mana taşımaz.

     Onunla beraber yaşayanlar onun sevgisi için, canını, malını, çoluk- çocuğunu ana- babasını feda etmiş sahabe örnekleriyle doludur. Sevdiğinin hatıralarına bile o kadar gönülden bağlanmışlardır ki hatıralarına zarar sevgilinin hatırını kırar diyerek korumuşlar ve kollamışlardır.

     Hz. Ömer’in (r.a.) geçtiği yol üzerinde Peygamberimizin amcası olan Abbas’ın bir su oluğu vardı. Bir Cuma günü Hz. Ömer en güzel elbiselerini giyerek Cuma’ya gitmek için dışarı çıktı. Abbas da o gün iki tane piliç kesmişti. Tam Abbas’ın evinin yanından geçerken oluktan Hz. Ömer’in üzerine birkaç damla kan damladı. Yoldan gelip geçenlere zarar verdiğini gören Hz. Ömer, derhal oluğun oradan kaldırılmasını emretti. Geri dönüp elbisesini değiştirdi ve hutbe için Mescid’e gitti. Namazdan sonra Hz. Abbas Hz. Ömer’in yanına gelerek, oluğun Allah Resûlü (s.a.s.) tarafından oraya konulduğunu söyleyince, bir hayli üzülen Hz. Ömer:

     “Ey Abbas! Allah aşkına senden omzuma basarak çıkarılan o oluğu yeniden yerine koymanı istiyorum.” dedi. Hz. Ömer’in aşırı ısrarı üzerine Hz. Abbas, halifenin omuzlarına çıkarak oluğu tekrar eski yerine takmış oldu.

     Sevgi bu olsa gerek. Sevgililer sevgilisi bu olsa gerek.

     Rabbim hepimize onu sevmeyi, sevdiklerini sevmeyi, onun sevdiklerinden olmayı nasip etsin. Bütün Müslümanların ve İslam aleminin bu özel ve güzel gününü kutlarım.




Bookmark and Share
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol