//-->
Başyaylam
NOT: Bu site www.basyaylahaber.com'a taşındı.

basyaylam | Başyayla

Abdullah Koca6


Abdullah KOCA

[4 Mayıs 2011 Çarşamba]
BAŞYAYLA'NIN BAŞINDAKİ TÜMÖR
     Dünyada her şey sevgi, hoşgörü ve diyalog üzerine kurulmuştur. Yapılan işler, varılacak hedefler ve bu hedeflerde katedilecek mesafeler, arkadaşlıklar, dostluklar, evlilikler… Kısacası kainat bu duyguların üzerine kurulmuştur. Zordur sevmek, tanımadığın insanlarla diyalog kurmak her baba yiğidin harcı değildir. Çok çeşitli sevgiler vardır yeryüzünde; insan bir eşyaya, bir işe, kişiye, hayvana, bitkiye sevgi duyabilir ama bunlardan bir tanesi vardır ki bu sevgi bambaşkadır: MEMLEKET SEVGİSİ…

     Bende kendi memleketim olan Başyayla’yı çok seviyorum oralarda doğup büyüdük. Oranın kültürünü aldık, havasını teneffüs ettik. Orda çok samimi arkadaşlıklar, dostluklar edindik. Derdini dert, sıkıntısını sıkıntımız bildik. Yeri geldi kederlendik, yeri geldi sevince boğulduk. Dağları dertlerimize, ağaçları sıkıntılarımıza, suları ise coşkularımıza ortak oldu. Bizim en zor anlarımızda ve en sevinçli günlerimizde ilçemiz hep yanımızda oldu. Güzelliği büyüledi, zorlu yaşam şartları sabrı öğretti bizlere, sert iklimi dik durmayı, serinletici havası da hoşgörülü olmayı öğretti. Ama bütün bunlara rağmen ilçenin üzerinde karabulut gibi dolanan,1970 senesinden bugüne devamlı Başyayla’yı içten çökerten, bir tümör vazifesi gören yılların hastalığı olan AŞAĞI-YUKARI KAVGASI... Nerden bulaştığı hala bilinemeyen bu virüs bizi her geçen gün biraz daha sarmalıyor. Nerden çıktı bu kavga? Hala neden çözülemiyor? Neden tedavi edilemiyor? Gerçekten yıllardır düşünüyorum, ama bir türlü bulamıyorum bu soruların cevabını. Ta çocukluk dönemimde bile bazı olayları çok iyi hatırlıyorum. Gerçekten ilçe adına utanç verici şeylerdi.

     Biz bir ilçeyiz; Göztepe’siyle, Kirazlıyayla’sıyla, Şirindere’siyle, Yenimahalle’siyle, Başköy’ü ile… Biz 5 kardeşiz; etle tırnak gibiyiz; birimiz olmasak diğerimiz acı çeker, eksik kalırız. Duygularımız ortak, kültürümüz ortak, yaşam şartlarımız aynı, iklimimiz aynı, aynı sudan beslenip aynı havayı teneffüs ediyoruz. Aynı okulda okuyup, aynı sıraları paylaşıyoruz. Dertlerimiz aynı, sıkıntılarımız bir… Tüm bunlar ortakken bizim aramıza fitne tohumu serpen elleri kırmak istiyorum! Derdiniz iki mahalleyi birbirine düşman edip menfaat sağlamak mı? Bunu her seçim döneminde oy malzemesi olarak kullanmak mı ya da birilerinin ekmeğine yağ sürüp çıkarlarını mı korumak? Açık açık söyleyin bizde bilelim. Bilelim ki bizde artık size ona göre davranalım. Hatırlayanınız olacaktır: Her belediye seçimlerinde aşağının başkan adayı, yukarının başkan adayı diye ortamı yavaş yavaş gerip, milleti çıkarları doğrultusunda kışkırtıp, meydanlara döken kardeşi kardeşe kırdıran, arkadaşı arkadaştan ayıran, dostlukları bitirten, babayla oğlun arasını açtırtan, milleti milletle düşman yaptıran, hem aşağıdan hem de yukardan; cahil, kendini bilmez, sağda solda efelik taslayıp artistlik yapan dengesiz insanlara sesleniyorum! Çekin elinizi artık bizim üzerimizden, ilçemizin üzerinden! Sizin yüzünüzden memleketimize yapılacak bir sürü hizmet yapılamıyor. Yok bu bina aşağı yapılsın, diğeri yok olmaz yukarı yapılsın, gibi kısır çekişmeler yüzünden ilçemizi hizmetten yoksun bırakan zihniyet! Defol git. Biz bir arada kardeş kardeş yaşamak istiyoruz. Girmeyin aramıza, çekilin bir kenara, vicdanlarınızı bir kez daha sorgulayın Allah aşkına! Sorgulayın ki yeni yetişen nesillerimize de bu hastalığı bulaştırmayın. Bu zihniyet günümüzde hala kendinden söz ettiriyor.

     Yıl 2004… Yerel seçimler heyecanı sardı milleti ne güzel. Millet rahat rahat oyunu kullanacak ve hizmet eden insanı seçecek ama şer güçler yine devrede. Kendimin bizzat şahit olduğu bir olayla karşılaştım ve tüylerim diken diken oldu. Ortada konuşulan sözler yenilir, yutulur cinsten değildi. Kendini çok iyi bilen bu zat yazıyı okuyunca da hemen kendisiden bahsettiğimi çok iyi hatırlayacaktır diyor ki: Gençler bakın bizim adayımız şu. Biz şu mahallenin adayını istemiyoruz ve bu mahallenin adayını destekleyen herkesle irtibatı kesin. Kimse onlarla konuşmasın, evleri gözetilsin, gerekirse önlerine geçilip tehditler edilsin… Gençler, Başyayla bizimdir, bizim kalacak. Başyayla’yı bu mahallenin adayına yedirtmeyiz. Eğer o mahallenin adayına oy verirseniz yaşadığımız yeri buradan taşıyacakmış, binalarımızı dağıtıp her şey darmadağın olacakmış, ona göre dikkatli çalışın. Hadi aslanlarım, göreyim sizleri! Bir de çaktırmadan ceplerine konulan tomar tomar paralar… İşte kıymetli okuyucularım görüyorsunuz. Ben diyecek hiçbir kelime bulamıyorum, kanım donuyor, dehşete düşüyorum. Yorumu da sizlere bırakıyorum…

     Kendini bilmez, bu akılsız insanlar yüzünden, arkadaşların arası açıldı. O dönemlerde sokaklarda kovalamacalar, mahalleler arası tartışmalar, fitne ve fesatlıklar çoğaldı ve Başyayla bir kez daha tuzağa düşüp kendi kaderine mahkum kaldı. İnsanlar ne zaman birbiriyle kaynaşsa, mahalleler arası diyaloglar kurulsa, gençler arasında kaynaşmalar olsa, bu hazır şer odaklar ilçede harekete geçip, insanları birbirlerine düşüyorlar. Beyler! Aklınızı başınıza alın! Bu ilçe bizim, bu çocuklarımız bizim, gençlerimiz bizim, kardeşlerimiz bizim... Bizi bizden başka kimse anlayamaz. Dışarıdan gelen yöneticiler gelip geçicidir. Onlar gider, dertlerle yine biz baş başa kalırız. Bu tarz bölücü fikir ve eylemlerden uzak durmamız gerekiyor. AŞAĞI YUKARI söylemlerine kulak asmamız gerekiyor. İnanın bana bu çok tehlikeli bir oyun. Ve önlemi alınmasa çok tehlikeli yerlere götürebilir bizleri. Her yerde sıkıntı çıkarır bizlere. Mesela BİR FUTBOL TURNUVASI… Mahalleler birbiriyle eşleşiyor. Çok güzel bir organizasyona ev sahipliği yapılıp insanlar futbol sayesinde birbiriyle kaynaşıyor. Bundan daha güzel bir haber olur mu? Ama fitneciler burada da boş kalmıyor. Hemen fitili ateşleyip bu güzel kaynaşmayı gölgeliyorlar, gençleri birbirine düşürüp, kışkırtıyorlar… Daha bunun gibi sayamadığımız bir sürü örnek var… Millet bunların çoğunu iyi biliyor...

     Değerli arkadaşlar! Bu millet artık bu tarz bölücü, gerici, fikirlerin farkına varıp bu fitneyi çoğaltmaya çalışan insanlara itibar etmemelidir. Halkın bilinçli olmasını istiyoruz ki ilçemize yapılacak bir hizmette aşağı-yukarı tartışması yapılmasın. 4izmet derhal yapılsın, vakit kaybedilmesin. MECLİS KÜRSÜLERİNDE DALGA KONUSU OLMASIN! Yapılacak bir hizmette kimlerin yararlanacağının farkına varıp gelecek nesillerimize güzel eser kazandırılsın. Hizmet etmeye çalışan yerel yöneticilerimize ayak bağı olunmasın. YETER ARTIK YETER! Bizleri birbirimize kırdırıp, kendi sefasını süren insancıklar topluluğuna koz verilmesin. Arkamızdan gelen yeni nesillere böyle yüz karası olayların tekrarlatılması, dayatılması yapılmasın. Onlara Başyayla’nın bir bütün olduğu; mahalleleriyle, köyleriyle hep birlikte olduğu güzel bir ilçe bırakalım. Hizmet etmeye çalışan insanlara yardımcı olalım, ilçemizi her yönüyle kalkındıralım. Daha iyi yerlere taşınmasını sağlayalım. Bu kavgaları, gürültüleri bitirelim. Eften püften şeyler yüzünden düşman olmayalım. Gençler! Aklımızı başımıza alıp, bu kirli tezgahlara malzeme olmayalım. Onlarının oyunlarına gelip dostlarımızı kaybetmeyelim, ilçemize sahip çıkalım. BİR OLALIM, PİR OLALIM…

     SON KEZ SÖYLÜYORUM. EY FİTNECİLER!
YAKAMIZI BIRAKIN, BİZİ RAHAT BIRAKIN. BİZİ( OY)UNLARINIZA ALET ETMEYİN! BUNDAN SONRA BİLİNÇLİ BİR NESİL GELİYOR. BUNLARIN HİÇBİRİNİ YAPAMAYACAKSINIZ. HAYAL KIRIKLIĞI YAŞAYACAKSINIZ. BOYNUNUZU BÜKÜP YALNIZ KALACAKSINIZ. VE BİZ GENÇ NESİL BU HASTALIKTAN KURTULUP İLÇEMİZİ ŞAHA KALDIRACAĞIZ, İLÇEMİZİ HAKETTİĞİ YERE TAŞIYACAĞIZ.

BU BÖYLE BİLİNE!





Bookmark and Share
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol