//-->
Başyaylam
NOT: Bu site www.basyaylahaber.com'a taşındı.

basyaylam | Başyayla

Abdullah Koca4


Abdullah KOCA

[18 Nisan 2011 Pazartesi]
SİZ HİÇ 657’YE TABİLER TARAFINDAN DALGAYA ALINDINIZ MI?
     İnsan yaratılmış canlı ve cansız varlıkların içinde en şereflisidir Rahmanın katında. Onu dünyaya getiren annelerin ayaklarının altına cenneti koymuştur, babaya ise kutsal olarak onu büyütmek vatana ve millete hayırlı işler yapacak evlat yetiştirme vazifesi yüklenmiştir…

     Zordur evlat yetiştirmek... Büyüteceksin, ona bakacaksın, dert ve sıkıntılarında yanında olacaksın, eğitim-öğretimini tamamlatacaksın, üniversite okutacak veya okutamayacaksın, ona geçimini sağlayabilecek bir meslek kazandırtacaksın, son olarak da evlendirip mutlu bir yuva kurmasına vesile olacaksın. Kısacası doğumundan ölünceye kadar ona göz kulak olacaksın. Bunların içinde her ailenin özlem duyduğu, meslek sahibi olup devlet memuru olarak görme arzusu en önemli maddedir. Bu süreç hiçte kolay değildir her iki taraf için hem aile için hem de birey için; stresler, gerginlikler, maddi imkansızlıklar, ortam bozukluğu, ahlaki değerlere bağlılık, yozlaşmalar gibi toplumun ciddi sorunlarının ortasında mücadele etmek gerçekten çok zor. Ailelerin genelde desteği üniversite bitinceye kadar olur ondan sonra yavaş yavaş elini çekmeye başlarlar. Yük artık öğrencidedir. Okul biter artık ayaklarının üstünde durma, hayatla mücadele başlar. Kendi başına uğraşır, sorunların altından kalkmaya başlar ve en önemlisi okuduğu bölümle ilgili devlet kapısına girmek için zorlu bir mücadeleye koyulur. Bu süreci yaşayan bir sürü öğrenci arkadaşlarımız var tek amaç 657’ye tabi olmak. ..

     Türkiye’nin her yerinde ilinde, ilçesinde, kasabasında, köyünde görev alma aşkıyla yanan ancak KPSS engeline takılıp kalan nice mağdur insanlarımız var. Çok zorlu bir yol devlet memuru olmak. Eskiden çok kolaydı, adamını bulan bir yerlere yerleşiyordu. Fark etmiyordu şu okul, o bölüm mezunu olma falan hikayeydi, hepsi siyasilere bağlıydı. Bu zorlu yolda en çok istenen başka bir istek de kendi memleketinde görev alıp hayatını burada devam ettirmek.

Başyayla ilçemiz de ilçe olduktan sonra bir sürü devlet binaları hizmete sunuldu, ama ortada memur yoktu. Memur bulmak gerekiyordu. O dönemin siyasetçileri de sağ olsun bir sürü insana ekmek kapısı açtı. Allah onlardan razı olsun. Başyayla’da bir memur atağına geçildi.

     Devlet kurumları milletin işlerini yapmakla yükümlü, devlet-millet ilişkisinin çok canlı tutulduğu yerlerdir. Bu ilişkileri de yürütecek olan devlet tarafından atanan 657’ye tabi devlet memurlarıdır. Bu memurlar halkın ihtiyaçlarını, resmi yerlerdeki işlerini halletmeleri için var olan gücüyle çaba sarf etmeli ki devletle milletin bağı güçlensin, oflayıp puflamadan, umursamaz hareketler yapmadan aldığı paranın hakkını vererek devletin görevini yerine getirsin. Devletle milletin arası açılmasın millet devlet düşmanlığı beslemesin. Ama maalesef Başyayla’da bizim okul dönemlerimizde memurlarımızın çok yanlış davranışlarıyla karşılaştık. Hele bir tanesi vardı ki hala unutamam her aklıma geldiğinde çok kötü olurum… Durumumu arz etmek için kuruma çıktım. Kapıdan içeri girdim. Muhabbet koyu… Tarladan, bağdan, bahçeden bahsediyorlar. Yüzler zaten mahkeme duvarı gibi, bize bakan bile yok. Zorla araya girdim durumumu anlattım. Alaylı bir gülümseme ve dalga geçmeler başladı. O kadar zoruma gitti ki anlatmam mümkün değil… Ben iyi biliyorum ki oradaki halkımızın birçoğuna o dönemlerde bu şekilde davranan devlet memurları vardı ve maalesef bu insanlar hala o ilçedeler. Kısmen düzelmiş olsalar bile…

     Rabbim herkese bir ekmek kapısı açmış ne güzel kendi memleketinde görev yapma şerefine nail etmiş. Peki sen tutup buna nankörlük yapıp neden halkın işini yapmıyorsun? Bir vatandaş belediyesine, kaymakamlığına, nüfus müdürlüğüne, toplum sağlık merkezine, jandarmasına, ziraat müdürlüğüne, milli eğitimine, halk eğitimine, okullarına, müftülüğü, tapu müdürlüğüne, özel idaresine, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına geldiği zaman asık suratla, kırk nazla, saygısız bir şekilde o vatandaşla alay edilmesiyle mi orda ki işler halledilecek? Yoksa güler yüzle karşılayıp hizmet yarışına girilerek mi? O vicdanlara kalmış bir şey!!! Çok mu zor bu işler! Allah için bir insana tebessüm etmek, insanların sorunlarını çözmek!… Acaba diyorum yerli memur olduğu için mi bu sıkıntılar meydana geliyor, halkı galeye almıyor bu insanla… Başyayla’nın kalkınamamasının temel sebeplerinden biri de bu olsa gerek diye düşünüyorum.

     Son zamanlarda atanan genç arkadaşlarımız sağ olsun ilçede çok iyi hizmetler yapmaya gayret gösteriyorlar. Onları tebrik ediyorum, kutluyorum… Bazı memurlarımız beni hedef alabilirler bu yazdıklarımdan dolayı ama hak verirsiniz ki tablo ortada. Biz artık Başyayla’mızın her şeyi ile; halkıyla, devlet kurumlarıyla, öğretmenleriyle, doktoruyla, imamıyla ele ele verilip ilçemizin kalkınmasına katkı yapılsın istiyoruz. Çalışmayan, üretmeyen, siyasete kendini kaptırmış, görevi dışında lüzumsuz davranış içinde bulunan 657’ye tabi devlet memuru istemiyoruz.

     SELAM VE DUA İLE…




Bookmark and Share
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol