//-->
Başyaylam
NOT: Bu site www.basyaylahaber.com'a taşındı.

basyaylam | Başyayla

Abdullah Koca2


Abdullah KOCA

[30 Mart 2011 Çarşamba]
ALMANCI KORKAK ZENGİNLER
     Şöyle bir düşünüyorum da zaman o kadar çok çabuk geçiyor ki su gibi akıp gidiyor günler, aylar, yıllar…

     Başyayla da dünyaya gözlerimi açmam, oralarda yetişip büyümem benim için çok büyük bir nimet. Geçmiş zamana doğru bir yolculuk yapıyorum ve çok dikkat çeken olaylar ve hadiseleri hatırlıyorum. İlk olarak 6-7 yaş arası günlerimi hatırlıyorum: Çocuksu bir masumiyet, temiz duygular, saf düşünceler ve dahası ne olduğunu bilmeyen, nerde olduğumuzu, varlığımızın bile idrakini kavrayamamış küçücük bir çocuktuk. Sonra biraz büyüdük okul çağına başladık burada da yeni arkadaşlar, yeni öğretmenler, yeni bilgiler edinmeye çalıştık. Başyayla’nın; Karaman’a bağlı bir ilçe olduğunu, ilçenin ne anlamlar taşıdığını oralarda yavaş yavaş algılamaya başladık. O dönemleri (ilkokul 1-5 arası) şöyle bir göz önüne alıyorum da gerçekten yaşam şartlarının çok zor olduğu, imkanların çok kısıtlı olduğu yıllardı; ama güzellikleri de çoktu o yılların. Çıkarsız arkadaşlıklar, paylaşmayı bilen insanlar, birlik ve beraberlik içinde oyun oynayan, dağda gezen, yaylada hayvan otlatan mükemmel dostlar ve ortamlar…

     O dönemde, özellikle yaz aylarında gözümüz yabancı plakalarda olurdu. Hangi Almancı gelmiş, kime ne getirmiş hangi hediyeler var, kime daha çok para verecekler kavgası yaşardık. O ALMANCILAR bizim gözümüzde çok büyük, medeniyet sahibi, görmüş geçirmiş zengin insanlardı. Büyük heyacanla da alırdık verdikleri hediyeleri: Çikolataları, ayakkabı ve giyecekleri (genelde 2.el giyilmiş elbiseler)... O kadar çok mutlu olurduk ki o gün, o hafta ve o ay anlatılmaz bir mutluluk yaşardık ve bunları sene boyunca anlatırdır dururduk ki seneyi de iple çekerdik. Yavaş yavaş büyüme başladık ortaokul sıralarına oturduk. Artık her şeyi farklı görüyorduk; çevreyi, insanları, arkadaşları… Yepyeni bilgiler ediniyorduk tarihi bilgiler, Türkçemizle ilgili, dil ile ilgili bilgiler, coğrafi terimler ve daha bir sürü kavramlar… Hizmet aşkıyla yanan, yeni bilgiler aktarırken heyecanlı heyecanlı gözlerimizin içine bakan fedakar öğretmenlerimiz onlara o kadar çok şey borçluyuz ki… Başyayla’yı o dönemlerde daha çok algılar olduk. İlçe teriminin içine biraz daha indik. İlçe nasıl olur, bizim ilçemiz nasıl oldu, kimlerin emeği var, ilçemize yapılan yeni bir şeyler var mı, yok mu bunları merak eder olduk. O yıllar herkes şunu konuşuyordu: İlçemize yeni KURAN KURSU yapılacakmış. Hayırseverlerimizin, devletimizin, Başyaylalı değerli insanların desteğiyle diye her yerde bu konuşuluyordu ve insanları heyecanlandırıyordu. Haliyle bizde merak ediyorduk nasıl olacak, nasıl bir bina olacak, ne gibi hizmetler verecek diye. Çünkü o dönemlerde bu tarz şeyler nadiren oluyordu.

     Herkes seferber oldu o kurs için. Yaşlısı-genci, çoluğu-çocuğu, hep beraber bütün köyleriyle, mahalleleriyle deyim yerindeyse Başyayla TEK VÜCUT OLDU. O bina yapıldı. Çok güzel bir esere imza atılmıştı. İnsanların dini bilgi ihtiyacını karşılayacak tek resmi kurum oldu. İlk yıllarda çok ilgi odağı oldu, öğrencileri ve hizmetleri yönünden adından hemen söz ettirdi ama 8 yıllık zorunlu eğitim yasası çıkınca öğrenci sayısı azaldı azaldı ve bitti… Şimdilerde ise terk edilmiş durumda. Koskoca bina ilçe müftülük binası olmuş!!! Ne amaçla yapılmıştı şimdi ise ne amaçla kullanıyor!!! Buralarda da dolu dolu geçti yıllarımız, çok güzel dostluklar edindik ortaokul yıllarında. Kirazlıyayla’dan, Şirindere’den, Göztepe’den, Yenimahalle’den, Büyükkarapınar’dan, Üzümlü köyünden, Kışla köyünden arkadaşlarla tanışıp dost olduk ve buradaki eğitimimizi tamamlayıp lise sıralarına oturduk. Burda ise apayrı bir havaya büründük kocaman genç olmuştuk artık. Aklımız daha iyi çalışıyordu etrafı, ilçeyi artık daha farklı görüyorduk.

     Üniversite kazanıp vatana, millete Başyayla’ya hizmet etmek için çok çalışıyorduk. Bu aşkla, şevkle yola girdik… Etrafımıza bakmaya başladık. Kaymakamları, belediye başkanları, savcılarımızı, hakimlerimizi, müdürlerimizi daha iyi idrak ettik, buralarda yetişen büyük insanları görür olduk sokaklarda. Konuşup onlardan tüyolar alıp sınavlara çalışmaya başladık. Gençlik dönemlerimizde de bekler olduk ALMANCI büyüklerimizi umutla heyecanla… Yine değişmeyen tablo elbise, çikolata…

     Hayıflanıyorduk kendi kendimize. Bu Almancılar, büyük iş adamları neden ilçemize bir şeyler yapmıyorlar diye. Yöneticiler var, devlet var onlar yapar deyip kapatırdım konuyu. İlçemizi hep merak ederdim ilçe olmamızda kimlerin katkısı var diye, nasıl ilçe oldu diye ve araştırdım. Toparladığım bilgilere göre o dönemlere şahitlik yapan insanlara ulaştım ve buradan onları zikir etmekten onur ve gurur duyuyorum.

     Öncelikle çok değerli Başyayla halkına, O dönemin çok sevilen lideri merhum Turgut ÖZAL Bey’e, O dönem görev yapan Belediye Başkanı Sayın Cemal BULUT Bey’e sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz…

     Cemal BULUT Bey’in girişimleri halkın desteğiyle ve merhum TURGUT ÖZAL Bey’in destekleriyle Başyayla ilçe statüsüne kavuşmuş. İktidar partisini arakasına alan Cemal BULUT Bey hizmet aşkıyla yollara düşerek Başyayla’ya neler yapabilir, hangi hizmetleri getirebiliriz telaşesiyle gecesini gündüzüne katarak Başyayla’ya çok büyük hizmet ve eserler bırakmış. İlçeyi apayrı bir yere taşımış insanlara iş ve ekmek kapısı açmıştır. Onca sıkıntı ve bütün imkansızlıklara rağmen… Allah razı olsun kendilerinden.

     Lise bitti, üniversite yollarına düştük. Ayrı bir şehirle, ayrı insanlarla, ayrı kültürlerle tanıştık. Farklı ortamlarda bulunduk. Okuldan aldığımız eğitim ve öğretimle yapacağımız işleri harmanladık ve öylece hayatımıza devam ediyoruz. Başyayla bizde ayrı bir yer edindi derdi derdimiz, sıkıntısı sıkıntımız oldu, sevinci de sevincimiz. İlçemize her gittiğimde yeni bir şeyler görmek istiyorum özellikle gurbette yaşayan Alman zenginlerimiz ve iş adamlarımızdan. Bu güne kadar ilçemize hiçbir katkısı olmayan bu insanlara sesleniyorum! Alman derin devletinin oyunlarına yenik düşmüş bu insanlara sesleniyorum! Kaldera Holding’e, Seyha Holding’e para yatıran ve Kombassan Holding’de zirveye çıkaran, İttifak Holding’i şahlandıran bu Başyaylalı Alman ve zengin iş adamlarımıza sesleniyorum! Ne olur yüzünüzü biraz da Başyayla’ya çevirin. Yanlış anlamasın kimsenin parasında gözümüz yok. İsteyen istediği yere yatırabilir. Kendi hür iradesi kendi seçimidir bu. Sonuçta kimse kolay kazanmıyor o bilediğin alın terinin karşılığında edinmiş olduğu zenginliktir. Ben şunu da iyi biliyorum Konya’da ki yurt dışında ki vakıf, dernek ve eğitim kurumlarına ciddi yardım yapan insanlar var. Allah razı olsun onlardan. Allah yardımlarını kabul etsin.

     Benim kızdığım nokta şu: 2000’li yıllarda yukarıda ismini zikrettiğim kuruluşlara para yatıran insanlarımız oldu bunlara da bir şey demek mümkün değil. Hakkımızda yok sanıyorum. Tabi bunlarda holdingler kurdular Kombassan Holding’in 4. büyük ortağının da bir Başyaylalı olduğunu biliyoruz. Sonra ne oldu İttifak Holding hariç hepsi battı iflas bayrağını çekti. Paralar uçtu gitti, kim alabiliyor şimdi o paraları? Hiç kimse… Adamlar milletin paraları ile keyiflerini sürüyorlar. Oteller alışveriş merkezleri daha neler neler… Burada yara alan kim? Bizim gurbetçi Başyaylalı büyüklerimiz. Bu kaptırılan paralarla bizim kendi ilçemize hizmet edilmiş olsaydı şimdi Başyayla şaha kalkardı şaha!… Tabi bu insanlarda böyle bir aşk şevk olmadığı için diyecekte bir şey bulamıyoruz. Gelirler ilçeye 1-2 hafta sefa sürerler, yerler, içerler Kaşoluk’u aşan soluğu Konya Eskiyol. Durunday’dan bir arsa alalım. Şu hımsımız şu villayı almış. Falan marka arabaya biniyor biz de binelim telaşesine kapılmış, sevdası bunlar olmuş… Yazık, gerçekten çok yazık!… Ermenekliler, Güneyyurtlular, Sarıvelilerliler Göktepeliler, Cihanbeyliler, Kululular kendi memleketlerine hizmet için yarışıyor. Neler neler yapıyorlar. Bizim Başyaylalı büyüklerimiz ise keyif sürüp rahatına bakıyor.

     Bu yazıyı okuyup bir tanesi çıksın desin ki ben şunu yaptım. Hadi bana bir tane gösterin!… O kaptırılan paralarla ne okullar yurtlar ne hizmet binaları yapılırdı. Ama elde var sıfır… BİR TANE Mİ YİĞİT ÇIKMADI, ÇIKMADI. Bak bu da hastanemiz, okulumuz, spor salonumuz, camiimiz… Şu da bizim okuttuğumuz öğrenci desinler ama yok yok yok!… Samimiyet azalmış dedim ya amaçlar farklılaşmış, hedefler yön değiştirmiş, bu insanların hizmet aşkı sönmüş, bitmiş. Bu nokta da Sayın Süleyman DAĞDALENBey’i yürekten kutluyorum. Yaptığı hizmetleri verdiği yardımları belediyemize kazandırdığı araçları unutmuyoruz. Gurur duyuyoruz, duygulanıyoruz. Acaba biz de böyle hizmet edebilecek miyiz diye umutlanıyoruz. Ne yazık ki bir Süleyman DAĞDELEN Bey kadar cesur ve samimi değiller… Bir de utanmadan dert yakınmaları yok mu! Doğup büyüdükleri, su içip, karın doyurduğu yeri küçümsemeleri yok mu! Yok bu ilçeden bir şey olmaz adam çıkmaz. Burası bir işe yaramaz. Buraya okul açsan ne olur gibi edepsiz yaftalar…

     Senin işe yaramaz dediğin, adam olmaz dediğin yerden ne insanlar çıkıyor. İlköğretim okulumuzun başarıları, lisemizin gurur tabloları, KPSS ile atanıp giden memurlarımız göz kamaştırıyor. Çok büyük hizmet etmişler gibi eleştiriyorlar. Sevsinler sizi!! Gösteriş Budalaları !!! Yazları Bera otellerde, Caprice Palas’larda Silifke’lerde hoş vakit geçirmeye benzemez bu işler, cesaret ister , yürek ister, aşk ister!...

     Kimse kusura bakmasın, kimse beni yanlış da anlamasın. Elbette insanların dinlenmeye eğlenmeye ihtiyaçları var kimsenin özeline karışmak haddimize değil. Ama zenginiz arabalarla köyde cirit atıp hava basıp övünmesinler de. O zaman bunları kimse yemiyor artık, yemeyecek de... Allah yardımcı olanlardan razı olsun onları ayırıyoruz.

     Değerli Başyaylalı kardeşlerim,
     Bizim derdimiz olmalı bu yolda, bu yolda sevdalı olmalı, heyecan dolu olmalıyız. Gerekirse bu uğurda ölmeliyiz! Herkes çalışmalı, elinden ne geliyorsa yapmalı, bu sevda da. Birlik olalım, beraberlik içinde olalım, güzel ilçemizi kalkındıralım. Değerli iş adamlarımız, zengin Almancı gurbetçilerimiz, elinizi vicdanımıza koyup biraz düşünelim. Ve hizmet edelim. Hep beraber Başyayla’nın kabuğunu kırıp hak ettiği yere taşıyalım. Güzelliklerini herkese anlatalım. Yüzümü Başyayla ya çevirelim.

     Haftaya görüşmek ümidiyle, dostça kalın…




Bookmark and Share
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol