//-->
Başyaylam
NOT: Bu site www.basyaylahaber.com'a taşındı.

basyaylam | Başyayla

Mert Aslan14


Mert ASLAN

[3 Haziran 2011 Cuma]
SN. GÜLEN NEDEN DÖNMÜYOR? AÇIKLIYORUM
     Şimdi bu yazıyı okuyan bazılarının yüzlerinin ifadesini görür gibi oluyorum. “Acaba bu işten ne çıkarı var bu adamın?” diye homurdanmaya başlayacaklardır.

     Tekrar söylüyorum: Hayatımda salt çıkar için sevmediğim hiç kimsenin ya da hiçbir şeyin savunmasını yapmadım ve savunduğum hiç kimseden de bir şey istemedim ve almadım. Ben gönüle, aşka, sevgiye, iyiliğe, parasız ve pazarlıksız dostluklara inanırım. Sevdiğimde delikanlı gibi söylerim, sevmediğimde bir insan kalbi kırılmasın diye susarım. Sn. Gülen’e olan ilgim ise, hem Doğu hem Batı felsefesini iyi anlamış olması, Türkiye’nin yollarını aydınlık, başını dik edecek fikir ve hizmetler yapıyor olması, kısacası içimizden çıkıp dünyayı sallayan büyük bir bilge olması nedeniyledir. Millete zerre kadar yararları olmadığı halde onu kötüleyip duranlara alçakgönüllü bir tavsiyede bulunmak isterim: Kendinizi maskara maymun etmeyin. Yenilginin hasarlarından en az zayiatla kurtulmanın en emin yolu da, yiğitliğin gereği de, galip gelenin elini sıkmak ve onu coşkuyla alkışlamaktır.

     Türkiye’de en çok tartışılan adamdan söz ediyoruz. Doğal olarak hakkında en fazla sorulan, başlıktaki soru oluyor: “Türkiye’ye neden dönmüyor?”

     Haklı beklentilerin tersine bu meş’ur soruyu son zamanlarda en çok soran kişiler bildik uyduruk sosyal demokratlar veya paslı tüfek solcular değil, çoktandır toplumumuza kendini “vatanın birlik ve bütünlüğünü korumaya ant içmiş büyük milliyetçi” olarak tanıtmakla birlikte, son zamanlarda bazı delirme alametleri içinde kah terörist başına “Selam Kürdistan halkının liderine!” diye hitap ederek onunla el ele kol kola gezen adamlardan aldığı talimatla milletvekili adaylarını belirlerken aynı zamanda caminin duvarına doğru donunu indirmeye başlamış bir adam ve onun beline sahip olmakta zorluk çeken bazı aveneleridir. O donunu bir türlü toplayamayan Ankaralı cıbır suratlı avenelerinden biri 2007 yılında kapatma davasının olumlu sonuçlanmasıyla tüm ülkenin direkten dönerek rahat bir nefes aldığı günlerde “AK Parti’ye yem attık, o da sazan gibi üstüne atladı. O yemi başını belaya sokmak için attık.” gibilerden bir laf etmişti. Çünkü kapatma davasının öncelikle konuyu ortaya atan kendileri için açılmış olması beklenirdi. İşte şimdi kabak gibi ortaya çıkmıştır ki, “Memleketini o kadar seviyorsan, ne işin var Amerikalarda? Dönsene ülkene!” tarzında birtakım provakatif sözler eşliğinde aynı yemden bir parçayı da Sn. Gülen’in önüne atıyorlar. Elbette ki bunu yaparken, yurda döndüğünde ulusalcı bir iki gazetede çıkacak birkaç olumsuz haberi ihbar kabul edip F. Gülen hakkında yeni bir tutuklama kararı verme girişiminde bulunabilecek Nuh Mete Yüksel ayarında bir iki savcı ile de temasa geçmiş de olabilirler.

     Bu noktada Sayın Gülen’in henüz neden dönmediği ile ilgili olarak asıl söylemek istediğim şudur: Bir an için gözlerinizi kapatın ve Pensilvanya’da sessiz sakin otururken bile söylediği ve yaptığı en küçük şeylerin burada büyük gürültüler kopardığı bu aksiyoner bilgenin memlekete döndüğünü, bir hafta sonra dediğimiz gibi bir savcının çıkan bir haberi ihbar kabul edip anayasanın müsait bir maddesi ile ilişkilendirerek yeni bir tutuklama kararı verdiğini, ardından da örneğin “Türkiye’de bir şeriat devleti kurmanın hazırlıklarını yapmak” vb. bir gerekçeyle polis tarafından elleri kelepçelenmiş halde götürülürken çekilmiş birkaç fotoğraflarının dünya haber ajanslarına düştüğünü gözünüzde canlandırmaya çalışın. Ne olur sizce?

     İşte Fethullah Gülen, kendisi için değil, bu yüzden dönmüyor. Tüm gözü karalığına ve yürekliliğine rağmen, koca ömrünü vererek milim milim büyüttüğü Anadolu kadar aydınlık, ama dünya kadar büyük çocuğunu koruma içgüdüsü ile hareket ediyor.

     Bütün dünyaya yayılmış, yetmiş iki millete Türkçeyi öğreten, istiklal marşını okutan, güzel Anadolu’nun ve insanlığın değerlerini taşıyan, son derece başarılı ve küresel ölçekte bir eğitim teşkilatının imajına ve geleceğine inecek olan o korkunç darbeyi kim kaç yılda tamir edebilir? Elli-yüz yıl sonraki dünyanın egemeni ve denge unsuru olması planlanan Dev Türkiye’ye yapılan bu köklü ve bilinçli yatırımın baltalanmasından Anadolu’yu seven kim yarar umabilir ya da bundan yarar umanlar nasıl vatansever olabilir?




Bookmark and Share
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol