Mert Aslan10

[17 Mayıs 2011 Salı]
“TURKVISION SONG CONTEST” İSTİYORUM
Daha önceki yazılarımdan birinde, tabelalara, rozetlere, apoletlere, armalara, kıllara, tüylere, anlı şanlı unvanlara pek ilgi duymadığımı belirtmiştim. Daha doğrusu, bunlara saygı duyarım; ancak içlerinde keramet aramam. O yüzdendir ki, ne kendisini dindar olarak tanıtanlara ne de milliyetçilik edebiyatı yapanlara ilgi duymam. Kalbe ve davranışlara bakmaya çalışırım. Asil olan tüm özellikler, yüreklerde ve fiillerdedir. Ayrıca aciz kanaatime göre, “farklı olan” gözlerime genellikle daha cazip görünür. Örneğin İngilizce’de en sevdiğim fiiller “kuraldışı fiiller”dir.
Kuraldışı düşünmeyi başaramayan ve korkak olanlar, tarihe not düşemezler.
Şimdi bazı yazılarımdan dolayı sinirlenip ileri geri konuşan bazı milliyetçi kardeşlerime (Onlara kendilerini öyle zannettikleri için “milliyetçi” diyorum) pratik görmek istediğimi ve pratik görmeye çalışmaları gerektiğini söylemek istiyorum. Bugüne dek size kendilerini milliyetçi olarak takdim edenlerde bu milletin kalkındırılması, yüceltilmesi, başının göğe erdirilmesi yönünde nasıl bir uygulama gördünüz?
Benim yakın tarihte gördüğüm şey, DSP ve ANAP ile bir koalisyon ortaklığından başka bir şey değildir ve ortaya konulan icraat tam anlamıyla bir faciadır; çünkü memleleketi talan etmekten, arta kalan vakitlerinde de kadrolaşmaktan başka bir şey yapmamış olan solun karşısında el pençe divan durarak süzülmek olmuştur. Buna “iktidar olmak” ya da “milliyetçilik” diyorlarsa, biz bunu anlamak istemeyiz.
Gülen’in gönüllüler hareketinin tüm dünyaya Türkiye sevgisini ve Anadolu kültürünü taşıyan muhteşem hizmetlerini hafife alanlara bu ülke için, Türklük alemi için, somut anlamda ne yapmış olduklarını sormamın nedeni budur. Etrafa tükürük saçarak “okyanus ötesi fetva makamları” göndermesiyle bir vatan sevdalısına internette alemin gözü önüne düşen kendi fecaatlarından beter hakaretler ve iftiralarla dil uzatırken, birazcık olsun utanıp sıkılmamak adına dünyanın gözü önünde yapılan o büyük hizmetlere eşit sayılabilecek somut bir şeyler yapmış olmaları gerekmez miydi? (Yanlış anlaşılmasın diye belirtmekte yarar görüyorum: Kişiselolarak ne sayın Gülen’le ne de talebeleri ile organik herhangi bir ilişkim yoktur. Dışarıdan bakan bir T.C. yurttaşı olarak konuşuyorum. Geleceğin “Büyük Türkiye”sine yapılan en görkemli yatırım olan bu hizmetleri alkışlayanlar için ülkesini seven biri olmaktan başka bir sıfat aramak anlamsızdır).
Gelelim asıl konuya… Onların Türkiye için, güzel Anadolu’nun parlaması ve dünyada bir çekim merkezi olması doğrultusunda bir projeleri yoktur; ama benim gibi sıradan birinin bile ufak tefek bazı önerileri olabiliyor. Onlardan biri, Türk ülkeleri arasında düzenlenecek “Turkvizyon Şarkı yarışması”dır. Hatta daha geniş ölçekte “İslamvizyon Şarkı Yarışması” da olabilir. Biraz daha geniş düşünülürse, büyük bir para ödülü karşılığında Worldvision Song Contest de olabilir. Hepsi de yarışmanın coğrafi sınırlarına göre bölgesel veya global çapta tanınmış profesyonel şarkıcılar nezdinde düzenlenmelidir.
Neden olmasın? Burada önemli olan hedeftir. Bilindiği üzere, bu tür ortak organizasyonlar ortak coğrafya ve kültür bilincinin gelişmesine büyük katkılar sağlıyor. Artı, dediğimiz gibi, milyonlarca dolara yapamayacağımız ölçüde reklam ve tanıtım işlevi görür ve ülkemizin prestijini göklere çıkarır. Eurovision Song Contest, bunun bilinen en güzel örneği sayılır.
Soruyorum: Bunlar bizde neden olmuyor? Çok milliyetçi Bahçeli ve ekibinin aklına bu kadarı da mı gelmiyor?
![]() |
