//-->
Başyaylam
NOT: Bu site www.basyaylahaber.com'a taşındı.

basyaylam | Başyayla

Eda Bildek8


Eda BİLDEK

[14 Mayıs 2011 Cumartesi]
YİNE BİR SEÇİM SÜRECİ VE YİNE VİCDAN, AHLAK VE DEĞER ÇÖKÜNTÜSÜ
Bazen uzlaşmak gerekir “aynel yakın” olabilmek için
Bazen alkışlamak gerekir yükselmek için
Bazen ağlamak gerekir ferahlamak için
Bazen feryat etmek gerekir doğrulmak için
Bazen susmak gerekir arınmak için
Dil ucunda harf doğru ile dökülünce kurtuluş;
Yalan ile savrulunca AHH!
Bazen ceza çekmek gerekir insan olmak için…

     Bugün Türkiye ağlıyor! Bu gün Türk halkı yasta. Bu gün hüsran çağındayız. Kirletilmiş, aldatılmış, ihanete uğramış kalplerle ziyan edilmiş bir neslin yasındayız… Bu gün mazi ve müstakbeli birbirine bağlayan anın Araf’ındayız… Bu gün ağlanacak haline gülen şaşkınlardanız!

     Mevsimlerden baharın teşrif etmediği boğuk mayıstayız… Günlerden ihlal edilmiş bir gündeyiz… Zaman ikibin on birin cehalet kokan vakti! Ve gündem kirli siyasetin üzerimize boca edildiği anın şahitliğinde… Ne yazık ki kalplerimiz seçim arifesi ile seçmen vicdanı arasında sıkışmak da. Hatta kim ne derse desin bozulmak da. Kimse yazdıklarıma taraf olmasın yahut kimse yazdıklarımı bir tarafa yandaş olmakla bağdaştırarak kararmasın! Zira yazdığım her harf ve ortaya dökülen her anlamlı sözcük ahlaksızlığı resmeden herkese! Buna seyirci kalanlara da, bunu örtenlere de ve her ne niyetle olursa olsun bunu ikide bir ifşa edenlere de. Çünkü Allah kur’an ahlakını emrediyor ve bakın Kur’an ne buyuruyor:
“Kötülüğün açığına da gizlisine de yaklaşmayın”(6/151)

     Madem Kur’an bunu emrediyor! Öyleyse bir ayıbı bulup ortalığa dökmek, bunu seyrederek zafer sarhoşluğu içinde nara atmak ve sırf onunla aynı cephe de olduğu için o ayıbı görmezlikten gelmek ve hiçbir şey olmamış gibi bu ayıbı yapanların konuyu başka taraflara çekmesi de ahlaksızlıktır! İşte biz böyle kirletiliyoruz… Böyle değer yargıları çökmüş bir millet görüntüsü çiziyoruz!

     Bizler böyle bir millet değildik! Bizler kapımızı çalan yabancıya soframızı açandık, bizler dil, din, ırk ve renk ayrımı yapmaksızın başkalarının acılarıyla sızlayan kalpleri, yaşaran gözleri olan bir millettik! Bizler haksızlığa, ahlaksızlığa, milli değerlerin çiğnenilmesine, dinin sömürülmesine, başkalarının bedenlerine, namuslarına el uzatılmasına karşıydık…

     Bizler aile kavramı bilen, hak duygusuyla yetiştirilen, edep kapısında pişirilen, imanın gerektirdiği esaslarla şahadet şerbeti içen bir millettik! Bizler cephe cephe değer yargılarımız ve en küçük toprak parçamız için can veren atalarımızdan arta kalan bir nesildik… Yani öyleydik… Ne vakit kirlendik?

     Kimse itiraz etmesin! Hakkımız yok itiraz etmeye, hala yüzü olanlar var mı bilemem!

     Keşke birileri bunun aksini ispat etse, keşke birileri çıkıp biz hala başı dik, yüreği cesur, dili doğru, gönlü iman dolu atalarımızın aydınlığında hayatı yudumlayan bir nesiliz dese! Ama maalesef her şey ortada… Sokaklar ahlaksızlık için karanlığa ihtiyaç duymayacak kadar rahat gençlerle, yaşını almış ama yolu şaşmış kişiler ile dolu! Eğitimli kişilerin mesleğini kötüye kullanması sonucu heder edilmiş eğitim alanları ile yıkık dökük! Birçoğu nerde olduğu bilinmeyen kayıplarımız var! Eskiden tavuk kesemeyecek kadar yufka yürekli olan Türk milleti şimdilerde insan anatomisini katlediyor… Kadınların bedenleri, kalpleri kullanılıyor; nefis kurbanı oluyorlar! Erkeklerin gücü artık yolsuzluğa yönelik! Birileri aile kavramını yerle bir etti… Şimdi tüm bunlar varken, hala olmaya devam ederken; umutlarımızı söndürecek yeni ahlaksızlıklar gün ışığına çıkıyor!

     Yazık… Gerçekten yazık! Hepimiz bir şeyleri savunabiliriz. Her birimiz farklı düşüncelere sahip olabiliriz ama hiç birimiz kendi içimizden dahi çıkacak olsa bir yanlışı ört pas etmeye, olmamış gibi göstermeye taraf olamayız! Unutmamalıyız ki bu ülke kötülüklerden, ahlaksızlıklardan, çirkinliklerden arındırılmadığı sürece hiçbir yere varamaz!

     Günlerdir basına yansıyan haberlerin, üstelik bu ilk değil bu kadar rahatça, yüz kızartılmadan birileri tarafından ortaya çıkarılması, birilerinin bunu izleyerek siyasi görüşüne göre yorumlar ortaya koyması, bunu yapanlarında partiyi karalama propagandası diyebilecek kadar konuşabilmeye takati olması hepimizi düşündürmeli! Çünkü yapılan bir yanlış, yapan kişinin sorumluluğu altındadır! O kişinin her ne olursa olsun arınması için gerekli dışlanmayı görmesini gerektirir! Ama diğer bir yandan da bulunduğu partinin tamamına mal edilmemeli! Ve erdemli olan kişiler bu tür çirkin tutum ve davranışlarla savaş açacağına başarılı ve güçlü duran bir siyasi tutumla seçim savaşı vermelidir!

“Başarılı olmak için çaba gösterirsen şans seninledir. Tembeller için şans diye bir şey yoktur.
- Bir tek kişiye yapılan haksızlık, bütün topluluğa yönelmiş bir tehdittir.
- Bir rejim, halkın adalete inanmaz bir hale geldiği noktaya gelince o rejim mahkûm olmuştur.
- Eskiden, bir ülkeye karşı savaşmak için asker aranırdı. Bugün, askerleri savaştırmak için ülke aranıyor.
- Bazen susmak, söylenen bir sürü sözden çok daha fazlasını ifade eder.” ( Britannica.)

     Kader miras alınır bazen, devralınır atalardan ve iyiler de, kötüler de potasından hayat damıtır durmadan… EY okuyucu! Sen iyilik damıt potandan. Doğruyu hak bil! Hangi taraf da olursan ol, Kur’an-ı ölçü bil! Bil ki bir başkasının acıları, ayıpları senin saadetin olmaz ve yine bil ki içinden birinin dahi olsa yanlışını unutmak içini ferahlatmaz! Bir tek kişiye yapılan haksızlık, bütün topluluğa yönelmiş bir tehdittir… Bunu bilerek alet olma ahlak soygunluğuna!




Bookmark and Share
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol