//-->
Başyaylam
NOT: Bu site www.basyaylahaber.com'a taşındı.

basyaylam | Başyayla

Eda Bildek3


Eda BİLDEK

[16 Nisan 2011 Cumartesi]
MUHAMMED MUSTAFA’NIN NURU VAR!
Aramızda asırların yorgunluğu!
Ben seyyahım, SEN daima sultan!
Biliyorum, SEN uğruna yaratıldı yaratılan her ne varsa…
SEN ki rahmanın en has kulu, resulü, nuru…
SEN alınlarımızda ışık, kalplerde sekinet…
Sen, ey sen!
Ah yine sen, her daim SEN!
EZELİ, EVVELİ, AHİRİ OLANDAN,
RUHUMUZA YOL OLMAK İÇİN SUNULAN!

     An gelir çekilir perde… Sis kalkar kalplerden, aşikâr olur aşkın gönüllerde! Keşfettiğinin Ne olduğunu bilmeyen kâşif, büyülenir neyi gördüğünü bilince… Kalp uyanır, harfler iner, aşk alevlenir, bildiğini kalp buyur edince! Muamma: cehaletten; kurtuluş: ilimden! Aramızda bilmemizden var idi bir duvar! Yık bakalım, duvarın arkasında ne var? Kaldır “cehaletten kaynaklı gizli “zaman perdesi”ni aradan! Gör, gör ki ey göz tüm cihanda MUHAMMED MUSTAFANIN NURU var!

     İki cihan sultanı, Rahmanın Habib’i, gönüllerin nebisi, tüm kâinatın efendisi olan Hz. Muhammed (as.) dair bir söz, bir mısra söylemek? Onu bir metine sığdırmak yahut ona methiyeler düzmek? Buna niyet etmek ve kaleme ne olur yaz diyebilmek edeple… Bütün sözcüklerin üzerinden merakla geçmek, bütün şiirleri devirmek, tüm yazılmış ve yazılacak olanları hıfz etmek yeterli kılar mı onu idrake?

     O ki daralmış kalplere ferahlık, kimsesizlere kimse, tüm canlıların dilinden arşa yükselen tek isim derince… “Muhammed” yani övülmüş, sevilmiş ve güzelleştirilmiş kimse manasına… O ki ismi ile müstesna! Sevgilinin karşısında suskun bir “mim”, tebliğ için şakıyan bir “ha” ve bildiğini bildirdiği vakit yeniden bir “mim”, aşka suskunca ve her daim başı göklerde ama kalbi mütevazı olan bir “dal”! Yani; mim, ha, mim ve dal tek o isim o da MUHAMMED tüm kâinatta…

     Asırlar önce işte bu isme açtı Kâbe! Bu zata muhtaçtı tüm kâinat ve Âmine bu aşka gebe! Gökte onun adı, yerde onun adı, tüm nebiler merakla kendilerinden sonra gelecek olan bu peygamberin adıyla duada… Her ne varsa hayatta hepsi onun uğruna! Yusuf’un boynundaki muskada, cennetin arşında, Hatice’nin alnında, Aişe’nin yazgısında, Amine’nin bahtında hep Muhammed Mustafa…

     Zaman bozgun bir zaman! Ruhlar bilmeye aç, Kâbe putlardan muzdarip, kadınlar itilmekten! İlmin ışığı sönmüş, Şam kurtuluşa aç! Şam ki peygamberler beşiği! İşte böyle bir dönemde Âmine kurtarıcıya hamile! Müjdeli rüyalar görmekte… Abdülmuttalip, Kureyş’in efendisi, asıl ismi “Şeybetü’l hamd”… Şeybe; saçları ağarmış insan” anlamında! Doğumundan itibaren saçları ak! Tıpkı yüreği, alnı gibi… O kutlu nebinin dedesi…

     Aylardan nisan, mevsimlerden bahar! Zaman kurtuluşa an var… Âmine doğum anında! Tüm kâinat titremekte, melekler hep bir ağızdan onu tespihte! Ne bir sancı ne bir ağrı Muhammed’den annesine, sadece derin bir tebessüm var! Allahın Resulü’nün cihana teşrif ettikleri o anda Hz. Amine’nin yanında heyecanla biri var! O kutlu ana ortaklık eden bir kadın! Mukaddes varlığına ilk dokunanlardan biri… Hz. Abdurrahman ibn-i Avf’ın annesi: Şifa hatun!

     Sonraları büyük bir telaş ile o anı anlatıyor:
Allah’ın Resulü doğdukları zaman ben oradaydım. Kulağıma bir ses geldi:
-Allah’ın rahmeti O’nun üzerine olsun!
Baktım ki, doğudan batıya her yer nurla kaplı… Hatta Rum illerinin saraylarını gördüm. Sonra bu halden silkinip Allah’ın sevgilisini emzirdim… Üzerime öyle müthiş bir hal geldi ki, titremeye başladım. Gözlerim karardı. Yavrucağı görmez oldum. Yine bir ses:
-Nereye gitti?
-Doğuya götürdüler!


     Bu sözler hiç kalbimden çıkmadı ve hep içimde çınladı. O zamana kadar ki, O’na peygamberlik geldiği gün hemen koştum ve ilk Müslümanlarla birlikte iman dairesine girdim…

İşte böyle kutlu bir an’a şahit Şifa Hatun! Böyle mukaddes bir varlığı kollarına almaktan bahtiyar!

     Mukaddes yavrunun dedesi o geceyi Kâbe’de dua ve niyaz ile geçiriyordu! Niyaz ile titriyordu… Aşktan aşk diliyordu! Aşkı rahmana olunca bir adımına bin adım buluyordu! Bir ses duydu:
-Müjde, ey Abdülmuttalib! Şimdi Amine’den bir çocuk doğdu, vücudu âlemlere rahmet!

     Ve yerinden bir ceylan gibi sıçradı, Âmine hatunun yanına koştu. Nuru cihanı kucağına aldı, öptü öptü, her öpüş de dudağı nurlandı… Artık ona değen her bir hücre ateşten ırak oldu! Sonra mübarek varlığı Ebu talibin kucağına verdi ve dedi ki:
-Bu çocuk benim sana emanetimdir. Bu oğlumun şanı yüce olacaktır.

     İşte kutlu doğumun şahitleri ve onların dilinden eşsiz resulün ilk doğum anları…
Yani Muhammed güzelliklere mahzar, kurtuluşun anahtarı, cenneti alaya giden yolun tek adresi! O ki kur’an ahlakının ayinedarı! O ki tüm yaratılanların peyki yani uydusu! Onu gören, sesini işiten yahut ona dair tek harf okuyan tüm varlığında yaşar husuf! Nedir husuf? Ay tutulması…

     O ki her daim var olacak her şeyin tek müsebbibi! O ki Allahın zatına en yakın kalp veren sevgili… O doğdu ve tüm kâinat yaşayabileceği en müstesna geceyi yaşadı! İran’da, Kisraların sarayından 12 burç… Birden bire gürül gürül çöktü! Ateşperestlerin taptıkları bin yıllık ateş, bir anda onun doğumuyla sönüverdi! Akılları şaşırtıcı bir sarsıntıyla yerin dibine geçti!

     Sema ve vadisi… Sanki içinde yüzlerce okyanus varmış gibi kaynayıp taştı ve sular altında kaldı! Kâbe de bulunan putlar yüzüstü yerleri öptü! Dünya doğudan batıya kadar tüm damarlarında bu ilahi tecelliden nasibini aldı… İşte böyle darma duman oldu batıla dair her ne varsa ve böyle güzelliğe bayandı dünya onun nuruyla!

     Bu gün yine O geliyor, hiç eksilmediği kalbimize yeni bir doğuş ile! Yine sarsılıyor tüm evren! Yine içimizde kurtuluş umuduna merhem edalarla… İşte dillerimizde salâvat, Yasin ve Fatihalar… Hepsi Ona! Her tespih ona ve her umut onun adıyla...

     Aramızda bilmemizden var idi bir duvar! Yık bakalım, duvarın arkasında ne var? Kaldır “cehaletten kaynaklı gizli zaman perdesi”ni aradan! Gör, gör ki ey göz tüm cihanda MUHAMMED MUSTAFA’NIN NURU var!

     Bütün salât ve selamlar âlemlerin sultanı, rahmanın Habib’inin üzerine, onun şefaati ise tüm ümmeti Muhammed’in yani ona âşık olan gönüllerin üzerine olsun!

       Es-Selam ve ona âşık olanlardan olmak duasıyla!




Bookmark and Share
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol