Eda Bildek17
[22 Temmuz 2011 Cuma]
ERTELENMİŞ BİR YARATILIŞ YAZISI
“O, HER ŞEYİN YARATILIŞINI GÜZEL YAPTI VE İNSANI YARATMAYA ÇAMURDAN BAŞLADI.” (SECDE/7)Bir yaratılış yazısı yazmak için mevsim geç gibi görünebilir, hatta birçoğunuz yaratılış üzerine bu kaçıncı yazı diye geçirebilirsiniz düşüncelerinizden! Yine de “Allah kaleme yazmayı emretti” ayetinin vuku bulduğu gibi kalem yazmaya başladığından bu yana yaratılış bahsini çok sevdi.
Şimdi 21. yüzyılın son çeyreğinde, İsa’nın doğumunun üzerinden milyonlarca doğum geçmişken ve insanoğlu hayata dair hırslar peşine düşmüşken yeni bir yaratılış yazısı daha düştü kalemin ruhuna! Hangi çağda olursak olalım yine de bir yaratılış yazısı yazmak için vakit hiçbir zaman geç değildir ve her yeni yaratılışı konu edinen yazı yaratılan kalpler için son değildir!
Hayat ile ölüm; ruh ile beden; evvel ve ezel, ömür ve bedel; sevap ve günah; cennet ile cehennem; en nihayetinde de yaratıcı ve yaratılış arasında gidip geldiğimizde hepimiz ilk insana uğramadan dahası bir sanat varsa mutlaka bir sanatçı da vardır sonucuna varmadan edemeyiz. Çünkü insan doğası gereği merak fıtratıyla var edilmiştir ve bu merak kendi varlığı da dâhil her şeyi sorgulamaya ve kendi yaratılışını büyük bir kudrete bağlamaya yöneltmiştir!
Çünkü ruh ile konuşur âdem ve herkesin ruhu vardır! Ruh ise yaratıcıdan bir parça olduğuna göre, yaratıcı herkes iledir ve herkes içindir!
Bilen biliyor gören görüyor hisseden hissediyor, yaratıcıyı tarife ne hacet?
Nasıl bir kudrettir ne eşsiz bir sanatkârdır biliriz, deyip bir kenara çekilmekte mümkün iken, insan olan âdemdir; âdem olan ruhtur ve ruh yaratıcıdır diyerek; yaratılanı yaratıcıyla kuvvetlendirmeyi seçiyorum!
Yeryüzünde birçok din, inanç peyda olduğunu hepimiz biliriz. Zebur, Tevrat, İncil ve hepsini kavrayarak tüm çağlara meydan okuyan Kur’an! Tüm ilahi kitaplar âdemin yaratılışından ve tek bir yaratıcıdan söz eder. Fakat hala tüm bu ayetlere ve bilimsel hakikatlere karşı koyarak, ısrarla ateizm, hiçizm, evrim teorisi gibi düşünce akımlarını savunanlarda yok değil! Kimsenin inancını sorgulayacak değiliz ama insan aklının en büyük delili olan yaratıcıyı inkâr edenlere ve doğanın kendi kendine var olduğunu savunanlara yahut kendi başlangıcını maymuna dayandıranlara karşı inandıklarımı savunmaktan da geri duracak değilim!
Karanlıktaydı akıl… Çırılçıplaktı insan!
Evrende yapayalnızdı. Yaratılan birçok canlının içinde varlığını tanımak üzere bırakılmıştı.
Ayaklarının altında toprak, başının üzerinde sema! Altı kudret üstü nusret… Gece vaktiydi!
Güneş gecenin en karanlık vaktinde doğdu! Akıl yok olacak bir varlığın tapılmaya değer olmadığını idrak etti. Bu insanın evvelki hayatının son günüydü; bundan sonraki hayatının ilk!
“O, her şeyin yaratılışını güzel yaptı ve insanı yaratmaya çamurdan başladı.”
Allahu Teâlâ, kâinatı, melekleri ve cinleri yarattıktan sonra Adem Aleyhisselamı ve O’ndan, O’nun eğe kemiğinden de Havva validemizi yarattı! İlk insanın yaratılışının bu şekilde gerçekleştiği birçok ayet ve hadiste açıklanmıştır.
“Allah’ın yanında İsa’nın durumu, âdemin durumu gibidir; O’nu (âdemi) topraktan yarattı. Sonra O’na ol dedi. O da oluverdi.” (Al-i İmran/ 59)
“And olsun biz, insanı kuru bir çamurdan, cıvık bir balçıktan yarattık.” (Hicr/26)
Dahası yarattıklarının arasından şirke, yanılgılara düşenlerin olacağını bilen yaratıcı elçisine indirdiği ayetle çok önceden cevap veriyor:
“Şimdi sor onlara, yaratılış bakımından kendilerimi daha çetin, yoksa bizim yarattıklarımız mı? Biz kendilerini yapışkan bir çamurdan yarattık.” (Saffat/11) ayette yaratılış için:
“Allah insanı ateşte pişmiş( gibi) kuru bir çamurdan yarattı.” (Rahman/14) diyerek yaratılış safhalarına işaret etmektedir. Kaldı ki Sad Suresinin 71.-72. Ayetleri yaratılışa ve yaratılanlar arasında insanın üstünlüğünü gözler önüne sermektedir!
“Rabbin meleklere demişti ki, muhakkak ben çamurdan bir insan yaratacağım. O ‘nu tamamlayıp kendi ruhumdan üfürdüğüm zaman derhal O’na secdeye kapanın.”
Tüm bu ayetlerden anlaşılacağı gibi ilk insan yani Âdem Aleyhisselamın yaratılışı şu safhalarda gerçekleşmiştir:
1. Toprak
2. Çamur
3. Yapışkan cıvık çamur
4. Kuru çamur
5. Ateşte pişmiş çamur
6. İnsan şeklinin verilişi
7. Allahu Tealanın kendi ruhundan üfleyip can vermesi.
Ve Âdeme can geldi, kan geldi, ruh gelince varlığına değer geldi! Sonunda Âdem dile geldi:
İlkin bir topraktım, sonra çamura karıştım
Ne bir ismim vardı ne de hissim
Yoktu varlığımın öncesi
Evvelim olmadığı gibi yoktu yarınımın da bir değeri
Hissiz, isimsiz, öncesiz bir çamurdu görüntüm
Sonra;
Yaratıcı bir kez daha dokundu çamurdan varlığıma
Ruhundan üfledi boş varlığıma
Çamurdum ilkin, sancısız, amaçsız
Ruh üflenince bağrıma oldu adım ÂDEM!
Henüz bilmiyordum insan nedir? Bilmiyordum yaratılış nedenimi. Ne bir lisanım vardı ne de toprağım! Çırılçıplaktım… Bütün ruhumla, bütün varlığımla; suretimde tedirgince geziniyordum! O vakit tedirginliğinde ne olduğunu bilmiyordum… Sonra beni yaratan; neden yaratıldığımı öğretti! Bana içim ısınsın diye benim cinsimden, eğe kemiğimden Havva’yı bahşetti. Bilmediğimi bildirdi. Hissetmediğimi hissettirdi. Bana isim verdi! Daha sonra benden ve Havva’dan tüm insanlığı yarattı!
Şimdi mevsim kış… İlkbahar kapıda! Bir yaratılış yazısı yazmak için hiçbir zaman geç değildir! İnsan olarak yaratılmışken insanın ilk var oluş noktasına uğramadan edemezdim! Kalem benim kalemim, sayfalar benim! Sanal değilim; içinizden biriyim! Sizin gibi hayat ile ölüm arasında nefes alan biriyim. Yaratılış yazısı üzerine kalemi konuşturmak benim seçimim değildi! Ama yaratılışta âdemi konuşturmak benim seçimimdi!
İnanmadan yazmayı, yazdığını hissetmeden haykırmayı bilen biri değilim! Ben; Âdemin ecdadından biriyim! Özüm toprak ve sonrası çamur ve en nihayetinde rahmanın ruhunu taşıyanlardan biriyim. Ve yaratıcının beni aşktan ve kendini bilmem için yarattığının bilincindeydim.
Şimdi tüm bu yazdıklarım yaratılış için kâfi değil biliyorum, yine de düşündürmek ve hissettirmek için yazıyorum! Bir yaratılış yazısı daha eklemek istiyorum diğerlerinin arasına!
Yaratılışa dair birçok yaratılanın kelamı çoktur da yaratan tektir! Çamurdaki ruhu keşfedebilmemiz için tüm uykudakilere armağan olsun bu yazı!
 |
