//-->
Başyaylam
NOT: Bu site www.basyaylahaber.com'a taşındı.

basyaylam | Başyayla

Ali Koplayla Saglikta Riskli Alanlar


ALİ KOPLAY İLE "SAĞLIKTA RİSKLİ ALANLAR
29 Nisan 2011 Cuma


HAFTANIN KONUĞU: ALİ KOPLAY (Sağlık Bakanlığı Müfettişi)
HAFTANIN KONUSU: Sağlıkta Riskli Alanlar


Haftanın Konuğu ve Konusu bölümünü bu hafta, ilçemizi Ankara'da Sağlık Bakanlığında temsil eden hemşehrimiz Sayın Ali KOPLAY'a ayırdık...

Ali KOPLAY'ın özgeçmişi: 9 Haziran 1974 yılında Karaman ilinin Başyayla İlçesinde dünyaya geldi. İlkokulu Başköy ilkokulunda bitirdi. Ortaokul ve ve Liseyi Konya İmam-Hatip Lisesinde tamamladı.

1993 yılında Konya İmam-Hatip Lisesinden mezun olduktan sonra aynı yıl Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi “Kamu Yönetimi” bölümünü kazandı. Üniversiteden 1997 yılında mezun oldu. Aynı zamanda Üniversitede okurken Milli Eğitim Bakanlığına bağlı özel yurtlarda Müdür Yardımcılığı ve Müdürlük yaptı.

1998 yılında Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü'nün açtığı Gelir Uzman Yardımcılığı sınavını kazandı. Gelirler Genel Müdürlüğü’nün Gümrük Tarifeler ve Ticaret Antlaşması ile Kamu Mali Yönetim Projeler Şubesinde yaklaşık olarak üç yıla yakın çalıştı.

1999 yılında, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi “Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi” bölümünün “Yönetim Bilimleri” Yüksek Lisansını kazandı. Master tezini “Toplam Kalite Yönetiminin Kamu Yönetiminde Uygulanabilirliliği” üzerine hazırladı. Yönetim Bilimleri yüksek lisansından 2002 yılında mezun oldu. Bu çerçevede “Bilim Uzmanı” unvan ve yetkisini kazandı.

2001 yılında Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın açmış olduğu Müfettiş Yardımcılığı Sınavını kazandı. 2004 yılında Yeterlilik Sınavını vererek müşterek kararnameyle Müfettişlik kadrosuna atandı. Teftiş Kurulu Başkanlığında bir yıla yakın “Rapor Okuma Komisyonu’nda görev aldı. Halen Sağlık Bakanlığı Müfettişi olarak görevini sürdürmektedir.

2004 yılının Ağustos ayı celp döneminde, askerlik görevini yapmak üzere İzmir-Gaziemir Ulaştırma Eğitim ve Doktrin Komutanlığına gitti. Askerlik hizmeti süresince Tümen Disiplin Mahkemesinde görev aldı.

2005 yılının Şubat ayında bir grup inanmış arkadaşıyla “Kamu Yönetimi Araştırma Derneği”nin kuruluşuna öncülük etti. Bir süre “Kamu Yönetimi Araştırma Derneği”nin Kurucu Genel Başkanlığını yaptı. 4 Mart 2006 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda Genel Başkanlığı bıraktı. Genel Kurul tarafından “Kamu Yönetimi Araştırma Derneği”nin Onursal Genel Başkanı seçildi.Kamu Yönetimi Araştırma Derneğinin 24/08/2008 tarihinde yapılan II. Olağanüstü Genel Kurulunda yeniden Genel Başkanlığa seçildi.(www.kayad.org.tr) Aynı zamanda sivil toplum çalışmaları kapsamında 2023 sinerji ve Düşünce Platformu'nun (2023 Platformu) Başkanlığını da yürütmektedir. Ayrıca rizedeokuyanlar.org'un editörlüğüne de sürdürmektedir. (www.rizedeokuyanlar.org) Sağlık Denetimi Hizmetlerini Geliştirme ve Destekleme Derneği’nin iki yıl süreyle “Genel Muhasip”lik görevini yürüttü. Halen Devlet Denetim Elamanları, Karamanlılar Yardımlaşma ve Dayanışma, Ermenek Kültür ve Yardımlaşma, Kutupyıldızı dostluk, dayanışma ve düşünce topluluğu, Sağlık Müfettişleri derneği ve İdareci ve Bürokratlar derneğinde üyelikleri bulunmaktadır.

Yabancı dil olarak İngilizce ve Arapça bilmektedir. Evli ve iki kız çocuğu babasıdır.

Dergi ve yayın organlarında çeşitli alanlarda makale ve yazıları bulunmaktadır.

Siyasi, ekonomik, sosyo-kültürel ile askeri-stratejik konu ve olaylara ilgi duymaktadır.

Başyaylam Haftanın Konuğu ve Konusu

SAĞLIKTA RİSKLİ ALANLAR

Risk bir işte, bir süreçte gerçekleşmesi istenmeyen sonuçların gerçekleşmesi veya ön görülenden farklı bir sonuç oluşmasıdır. Sağlık hizmetlerinde de planlanan bir olgu amaçlanan bir güdü vardır. Sağlık insanların hayati durumlarıyla yakından ilişkili olan bir olgu olması yanında, sosyal devlet anlayışının bir neticesi olarak bir kamu hizmeti olması nedeniyle sağlık hizmetleri büyük bir önem arz etmektedir.

Özellikle bir kamu hizmeti olması hasebiyle, kamu hizmetinin sürekli ve kesintisiz yürütülmesi prensibinin doğal sonucu olarak bu hizmetin yürütülmesinde herhangi bir aksaklık olmaması gerekmektedir. Ama her süreçte ve faaliyette olduğu gibi bu süreçte de usulsüzlükler, aksaklıklar ve yolsuzluklar olması kaçınılmaz bir sonuçtur.

İnsan hayatıyla ayrılmaz bir biçimde ilişkilenen bu sektörde de yolsuzluk olur mu diye insan kendi kendine soramadan edemiyor. Maalesef bu süreçte de bahse konular hayli yüksek oranda gerçekleşmektedir. Bu aksaklıklar, yolsuzluklar, o denli yüksek boyutlara ulaştığı için denetim görevi yapan görevlilerin ve özellikle profesyonel denetimi yerine getiren müfettişlerin söz konusu olumsuzluklara yetişememesi sonucunu doğurmuştur. İşte tam burada denetimin etkinliği ve verimliliği gündeme geliyor.

Yolsuzluk alanları geniş ise ve biz bunlara yetişemiyorsak; yapılacak en iyi iş kanımca risk analizi yapıp, bu süreçte yolsuzluk riski en fazla olan alanların denetimi yapılarak denetimin marjinal faydası artırılabilir. Yani denetim sayısı aynı iken en azından riskli alanlara bakarak kamu kaynağının kaybını en aza indirgenmesi sağlanabilir. Eldeki imkanlarla en etkin denetimi yapıp kamu kaynağının kaybında maksimum engellemeyi sağlamak gerekmektedir.
Bunu yapmanın en etkin ve kolay yolu risk analizi olduğunu söyleyebiliriz. Yani yolsuzluğun en çok olabileceği noktaları belirlemek gerekmektedir. Sağlık sektörü açısından riskli alanları günümüz şartları itibariyle değerlendirirsek 1) ilaç ithali ve yolsuzluklar 2) yapım işleri ve hizmet alımları 3) personelin etik olmayan davranışları

İlaç İthali ve Yolsuzluklar Bilindiği üzere ilaç jeneriği olmayan yani ikinci kalitesi olmayan bir üründür. Bunun doğal sonucu olarak ilaç konusu büyük hassasiyete sahiptir. Ülkemizde kullanılan ilaçların `'dan fazlası ithal edilen ilaçlardan oluşmaktadır. Bu ithal ilaç sektörü de yıllık dört buçuk milyon dolarlık bir büyüklüğe sahiptir. Bu kadar büyük bir cironun olduğu ilaç ithalatı sektöründe yolsuzlukların olması kaçınılmaz bir sonuçtur. Birde bu kadar büyük bir paya sahip ithal ilaç sektörünün denetlenmesi haliyle çok zor olmakta ve hatta çok yetersiz olmaktadır. Sektör büyük oranda denetimin dışında kalmaktadır. Denetimin olmadığı bir süreçte aksaklıkların ve yolsuzlukların olmaması mümkün değildir.

O halde ilaç sektöründe; Denetim, a) Kalite kontrolü b) Fiyat denetimi. Kalite kontrolü ithal edilen ilaçların % 60'ı, Hindistan dan ithal edildiği göz ününe alınırsa kalite kontrolünün yapılması da mutlaka yapılması gerekmektedir. Bu gün yapılan ithalatların hangisini o ülkeye gidip yerinde denetliyoruz? Bu gün bunun cevabı maalesef ki hiç olabiliyor. Yani bize ne gönderirlerse ülkede örneklem üzerinde yapılan denetim dışında herhangi bir inceleme yapılmamaktadır. En azından ithalat öncesi denetim yapılamıyor. Yani önce ithal edeceğimiz firmanın bizim onayımızı alması bizim kalite kriterlerimizden geçer not alması gerekmez mi? Ondan sonra ithal edilmesi gerekmez mi?

Bu ithalattaki görünmez engellerdir. Bu tür olgular ithal eden ülkenin pazarlık gücünü artırır. Aynı zamanda ilaç ithal edilmeden denetim yapıldığından ilacın yeterli kalitede olmaması nedeniyle oluşacak kamu kaynağı zararı giderilmiş olacaktır. Denetim, yeterli personel olmaması, yeterli altyapının olmaması, sektörün sürekli gelişmesi gibi çeşitli nedenlerle yapılamamaktadır. Neden her ne olursa olsun sektörün denetimin dışında kalan bir sektör haline geldiği açıktır. Kişilerin bu denetim eksikliğini fırsat bilip, insanı hayrete düşüren yolsuzluklar yapmaktadırlar. Fiyat denetimi İthalatçı firmalar veya üretici firmalar her ülkeye farklı fiyatlar sunmakta ve bazı ülkeler ilacı daha pahalıya almaktadırlar veya aynı ilacın pahalı olanını almaktadırlar. Yine burada denetim sistemi gelişmemiş ülkeler diğer gelişmiş ülkelere göre daha fazla fahiş fiyattan ilaç almaktadırlar veya ilaç alımın da görevli yetkililer bazı firmalarla anlaşarak onların getirdiği her ilacı fahiş fiyattan almaları veya buna sebebiyet vermeleri sonucu büyük kamu zararları doğmaktadır. Bunun yanı sıra kapsamlı bir fiyat araştırması yapılmaması da ilaçta büyük usulsüzlüklerin yapılmasına neden olmaktadır.

Bu sorunlara gelebilecek en iyi çözümün ithal ilaç sektörünün daraltılması, ithalat kaybının iç sektörde üretimiyle karşılanması gerekmektedir. Burada devletin teşvik edici ve destekleyici yönünün ön plana çıkması sektöre gerekli desteği vermesi gerekmektedir. Ancak burada da ciddi bir handikap ortaya çıkmaktadır. O da yerli girişimcilerin bu tarz bir oluşuma sıcak bakmamalarıdır. Çünkü ithal ilaç sektörünün gerçekten yüksek bir kar marjı taşımasıdır. Bunun yanında üretim yapmanın sıkıntıları ve üretim sorunlarını, rekabet edememe riskini almak istemeyen girişimciler üretim yerine ithalata yönelmekte yüksek kar elde etmeyi hedeflemektedirler.

Yapım İşleri ve hizmet alımları ülkemiz de 5018 Sayılı Kanundan önce ihaleler birimlerinde uzmanlaşmış birimleri tarafından yapılmakta idi. Dolayısıyla bu konularda bir uzmanlaşma vardı ama, bunun yanında bu uzmanlaşan personelin ihaleye katılan kişi veya kurumlarla anlaşarak kendilerine menfaat sağlamak suretiyle kamu kaynağının da kaybına neden olmaları söz konusu olmakta idi. Ancak 5018 sayılı yasadan sonra ihaleleri her birim kendisi yapması gündeme gelmiştir. Bunun sonucunda daha önce ihale tecrübesi olmayan kurumlar ihale yapmaya başlamıştır. Bu işteki acemilik kalifiye personel yetersizliği bu alanlarda kamu kaynağının heder olmasına neden olmaktadır. Burada kişilerin iyi niyetli olduğunu varsaysak bile bu tecrübesizlik ve iş bilmemenin neticesinde kamu zararına sebebiyet verilmektedir. Bunu için bu birimlerin gerekli eğitimi alması, ihale sürecinde danışma hizmeti alabilecekleri bir danışmanlık biriminin olması veya benzer ihalelerin nasıl olduğunu gösteren bir otomasyon sisteminin kurulması gerekmektedir. Buna ilaveten ihalenin kesinleşmeden önce ön mali kontrol birimlerince incelenmeli ve o ana kadar olan aksaklıkların giderilmesi sağlanmalıdır.

Personelin etik olmayan davranışları sağlık hizmetini sunan personelin etik olarak davranışları da yolsuzluları gidermede önemli bir yoldur. Örneğin bir cerrahın bıçak parası diye tabir edilen ameliyata girmesi için hastadan alınan parayı almaması bunu bir mesleki ahlak bilinci olarak algılaması bir aksaklığı giderecektir. Paranın bu denli büyük bir rol oynadığı, ihalelerin büyük bir kısmının sağlık sektöründe yapıldığı ( Kamu kurumlarında yaklaşık olarak yılda 40 milyar dolar ihale yapılmaktadır. Bunun 23 milyar doları Sağlık sektörüne aittir.) düşünüldüğünde; madem bu alanı yeteri kadar denetleyemiyoruz, en azından personele yolsuzluğu önleme bilincini kazandırmamız gerekmektedir. Bu da eğitimle mümkün olabilmektedir. Gerçektende insanları eğitmedikten, onlarda yolsuzluk bilinci kazandırılmadıktan sonra ne kadar denetim yaparsanız yapın yine yolsuzluk yapılacaktır. En iyi polis insanın kendi vicdanıdır.

Bazı insanlar bazı olguları artık yolsuzluk olarak görmemekte, onlara göz yummaktadır. Halbuki bunların kendi cebinden ödediği vergilerle karşılandığını, kendi fakirleştikçe başkasının haksız yere kazanç elde ettiğini bilmemektedir. İnsanlara bunu öğretmek bu bilinci kazandırmak gerekmektedir. Bunun yanında yolsuzluk cezalarının caydırıcı olması gerekmektedir. Toplumda oluşan genel kanı yolsuzluk yapanın yanına kar kalıyor, kimse hak ettiği cezayı almıyor diye genel bir inanç var. Buda insanları daha da fazla yolsuzluk yapmaya itmektedir. Kamu güvenini kötüye kullanan kişinin hak ettiği ölçüde ağır şekilde yargılanması ve gerekli cezayı alması gerekmektedir. Böylece halkımızın kamuya yasalara, yargıya olan güveni artacaktır.

Bu yazı 10.05.2007 yılında yazılmıştır.

(www.kayad.org.tr )

(www.alikoplay.org)


Sayın Sağlık Müfettişimiz Ali Bey'e sitemize ve bizlere göstermiş olduğu ilgi ve alakasından dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz... Başarılarının hep artarak devam etmesi dileğiyle...

İlgili etiketler: ali koplay, sağlık bakanlığı müfettişi ali koplay, devlet denetim elamanları, karamanlılar yardımlaşma ve dayanışma, ermenek kültür ve yardımlaşma, kutupyıldızı dostluk, dayanışma ve düşünce topluluğu, sağlık müfettişleri derneği, idareci ve bürokratlar derneği


Bookmark and Share
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol